ANKARA – FATİH ERBOZ
Türkiye ile Yunanistan arasındaki istikşafi görüşmelerin 64’üncünsünden de sonuç çıkması beklenmiyor. Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, “Uzlaşma, anlaşma, barış, dostluk arayışı, Türkiye ile barışın dostluğun değerini bilenlerle sonuç verir. 1829''den bu yana temel gıdası Türkiye düşmanlığı olan Yunan siyaseti sözde dostlukta dahi husumet tohumları ekmiştir. Yunanistan''ın isteksiz de olsa istişari etiketiyle Türkiye ile masaya oturmaktaki amacı Türkiye''yi Ege''de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs''ta hareketsizleştirmektir. Son 1 yıldır Doğu Akdeniz’deki görünürlüğümüz kaybolmuştur. Kıbrıs''ta egemen eşit 2 devletli çözümün gerektirdiği adımlar atılamamıştır” dedi.
Yunanistan''la istişari görüşmelerin 64.sünün gündemde olduğunu kaydeden Uluçevik, “ Uzlaşma, anlaşma, barış, dostluk arayışı, Türkiye ile barışın dostluğun değerini bilenlerle sonuç verir. 1829''den bu yana temel gıdası Türkiye düşmanlığı olan Yunan siyaseti sözde dostlukta dahi husumet tohumları ekmiştir. Yunanistan''ın isteksiz de olsa istişari etiketiyle Türkiye ile masaya oturmaktaki amacı Türkiye''yi Ege''de, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs''ta hareketsizleştirmektir. Son 1 yıldır Doğu Akdeniz’deki görünürlüğümüz kaybolmuştur. Kıbrıs''ta egemen eşit 2 devletli çözümün gerektirdiği adımlar atılamamıştır” diye konuştu.
1998 YILINDAN BU YANA SONUÇ YOK
1998 yılından bu yana Türkiye ile Yunanistan arasında görüşmelerin sürdüğünü ve Yunanistan’ın batıyı arkasına alarak sorunları çözmekten kaçındığına dikkat çeken Uluçevik, “ Yunanistan’ın Türkiye ile arasında özellikle Ege Denizi’nde yaşanan sorunları çözmek gibi bir niyeti olmadığını görüyoruz. Bundan şunu anlıyoruz sorunlar çözülse bile Yunanistan sadece kendi istekleri doğrultusunda sorunları çözmek istiyor. Yunanistan son günlerde uluslararası antlaşmalar tarafından garanti altına gayrıaskeri statüdeki adaların silahsızlandırılması konusunu gündemine almıyor. Yunanistan aynı şekilde Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlığın hakları ile ilgili konuları gündemine almıyor. Batı Trakya’da Türk azınlığa yönelik yapılan ihlalleri Türkiye’nin gündemi getirmesini istemiyor. Bunun yanı sıra Türkiye’nin uluslararası antlaşmalarda geçen adaların silahsızlandırılması okunuşunu dikkat e almıyor. Yunanistan’ın masada görmek istediği konular yani görüştüğü konular Ege Denizi’ndeki deniz yetki alanları ile kıta sahanlığı konuları. Türkiye’nin taleplerini görmek istemiyor. Bunun nedeni AB başta olmak üzere batının desteğini arkasına almasıdır. Dolayasıyla yapılan istikşafi görüşmelerden sonuç çıkmıyor, çıkması da bu şartlar içinde kolay görünmüyor” ifadelerini kullandı.
YUNANİSTAN’IN AMACI TÜRKİYE’Yİ MASADA TUTMAK
Yunanistan’ın amacının Türkiye’yi görüşme masasında tutarak kendi isteklerini tartıştırıp, Türkiye’nin Doğu Akdeniz başta olmak üzere Ege denizi ve bölgedeki hamlelerini kesmek olduğunu kaydeden Uluçevik, “ Yunanistan Türkiye ile görüşme masasını acık tutarak, Türkiye ile görüşerek Türkiye’nin bir anlamda hamle yapmasını engellemek istiyor. Bunu da Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’nde başta olmak üzere bölgedeki hamlelerini kısıtlamak amacında olduğunu açıkça tavrıyla gösteriyor. Bu görüşmeleri devam ettirerek Türkiye’yi kısır döngüde tutmak amacını güdüyor. Bunu yıllardır yapıyor maalesef” diye konuştu.
TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ DÜZELTMEYİ AMAÇLIYOR
Türkiye’nin amacının içinden geçtiğimiz süreçte bölgede ilişkilerini düzeltmek olduğunu belirten Uluçevik, “ Türkiye doğru bir hamle ile aslında bölgedeki ilişkilerini tekrar düzeltmek istiyor. Ancak bunun bir siyasi bedeli olabileceği gerçeği de ortada. Bu nedenle Yunanistan ile görüşmeleri sürdürüyor. Bunun siyasi bedelini iyi hesap etmek yani ilişkileri düzeltmenin bir siyasi bedeli her an olabileceğini düşünerek hareket etmek, politika belirlemek gerekiyor. Yunanistan örneğin AB ile birlikte Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hamlelerini kesmek amacında olduğu ortada. Buna göre bir politika belirleyip Doğu Akdeniz konusunda Türkiye haklı hamlelerini sürdürebilmeli. Bu konu diğer ülkeler ile ilişkileri normalleştirme noktasında da önem kazanıyor. Yani siyasi bedelini düşünerek hareket edilmesi ve politika oluşturulması önem kazanıyor Türkiye açısından” diye konuştu.
