Tahsin Salihoğlu! O, Avcıların efsane başkanıydı
O, yıllarca Batı Trakya'da Türk azınlığı mücadelesinin içinde bulunmuş…
Hakkında -bildiğim kadarıyla- idam cezası verilmiş…
Yunanistan'a girmesi yasaklanmış, ama yine de Batı Trakya zulmünü protesto etmek için İstanbul'da asla boş durmamıştı.
*
O, Çok kibar…
Çok nazik…
Hassas…
Çalışkan…
Üretken…
Ve inandığı ve üstlendiği görevlerde hayatı boyunca yılmadan mücadele vermiş ve başarılı ve Avcılarlılar tarafından 'Efsane Başkan' ünvanı da verilmişti.
*
Batı Trakya Müftüsü'nün tutuklanması üzerine 1990'ların başında Patrikhane'yi basarak dünyada olay yaratan Avcılar'ın Efsane Başkanı'nı, 1992 Belediye Ara Seçimi'nde ANAP'tan Avcılar Belediye Başkan adayı olduğunda adını duymuş ve tanımıştım.
Daha önce tanımıyordum…
Belki de Avcılar'da da tanınmıyordu.
Hatta siyasette ilk ciddi sınavını Avcılar Belediye Başkan adayı olarak vermiş ve onu da kazanmıştı.
*
Çalışkan mıydı?
Hayır çalışkan değildi.
Çok çalışkandı. Öyle böyle değil.!
Dürüst müydü?
Hayır dürüst de değildi.
Çok dürüsttü, kılı kırk yarardı.
Vatandaşlarını dinler miydi?
Elbette dinlerdi.
Hem de canı gönülden dinlerdi.
Zamanı oldukça tasarruflu kullanır, çok zeki biri olduğu için de vatandaşın ağzından sözün çıkmasıyla birlikte derdinin ne olduğunu anlar, ona göre çözüm üretirdi.
*
Onunla aynı yönden hayata bakmıyorduk.
Ben hayata soldan, Efsane Başkan ise sağdan bakıyordu.
Hayata bakışlarımızın dışında ben mi ona çok benziyordum, o mu bana çok benziyordu işte orasını pek bilemiyorum.
*
Sistemli bir belediye başkanıydı.
Prensipliydi…
Avcılar'a Atatürk Evi'ni kazandırmıştı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'teki evinin bire bir aynısını Ambarlı Liman yanına müştemilatıyla birlikte yaptırarak, Avcılar'a, Avcılarlılara muhteşem bir eser kazandırmış, açılışı ise 2000 yılında yapılmıştı.
*
Atatürk Evi'nin ziyarete açılmasıyla birlikte Yalnızca Avcılar'dan, İstanbul'dan değil, Türkiye'nin değişik il ve ilçelerinden öğrenciler akın akın ziyarete geldiler.
Efsane Başkan Avcılar'da boş bulduğu her yere ağaç dikiyor, Avcılar'ın yeşillendirilmesi için elinden geleni yapıyordu.
Yaptığı hizmetlerden bazıları:
Avcılar sahilini Küçükçekmece sınırına kadar düzenledi ve ağaçlandırdı.
Mustafa Burcu Parkını düzenledi…
İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü bahçesini ağaçlandırdı ve bugün her ikisi de orman olma noktasında…
Barış Manço Kültür Merkezi'ni yaptırdı.
1999 seçimlerine katılmadığı için açılışı ondan sonra gelen Başkan Değirmenci yaptı.
Avcılar'ın sanayi bölgelerine iş insanlarının davet edilmesi,
Okul yapımları ve okulların bakım onarım temizlik hizmetleri,
Yollar,
Parklar,
Ve benim daha sayamayacağım çok şey kazandırdı Avcılar'a.
*
O, yaptıklarıyla övünüyor muydu?
Onu da şöyle anlatıyordu.
"Ben belediye başkanıyım. İlçemin neye ihtiyacı varsa onları yapacağım elbette. Bununla övünmek değil, Avcılar insanını mutlu ettiğim için seviniyorum." diyordu.
*
Efsane Başkan Tahsin Salihoğlu'yla başkanlığı döneminde hiç yakın olamadım.
Onun başkanlığı döneminde Merkezi Büyükçekmece'de Trakya Ekspres Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapıyordum ve 19 yıllık Avcılarlıydım.
Yerel basına karşı kibar ve ne söylediğini ve ne yaptığını bilen bir başkandı.
Kendisinden randevu istenildiğinde randevularını sabah 06:00 - 06:30 arası verir 07:00'ye sarktığını pek hatırlamıyordum ben.
Önce çok garip karşılamıştım bu uygulamasını.
Şaşırmıştım.
Hatta kızmıştım kendisine ya, -ki bunu da kendisine söylemiştim- neden yaptığını anlattığında ise kendisine hak verdim.
Çünkü zaman onun için çok önemliydi.
O da Avcılar'ı çok sevmişti.
*
Başkanlığı döneminde ben de gazeteciliğimin yanı sıra Yüksek Lisans Eğitimimi de yapıyordum. 1996 da 'Avcılar İlçesi Çevre Sorunları' tezimi hazırlayarak, Yüksek Lisans diplomamı almaya hak kazanmıştım.
Ancak istiyordum ki bu tezim, kitap haline gelsin ve Avcılar'daki okulların kitaplıklarında bulunsun.
Yine sabahın 06:30'na aldığım randevuya gittiğimde, kendisine durumu açıkladım ve beni, "Tezinizi kitap olarak bastırmak için belediyemizin bütçesi yok." Diyerek, geri çevirmişti.
Çok üzülmüştüm.
Kendi adıma değildi bu üzüntüm.
Daha sonra gelen başkana da tezin basımı ile ilgili teklif etmiş olsam da o hiç ilgilenmedi zaten.
Ben de Avcılar Belediyesinden umudu kesmiştim.
*
Tahsin Başkan 1999'da aday olmayınca benim kendisiyle mesafeli, ancak sıcak ve samimi ilişkilerimiz devam etti.
Ben, onun hem kişiliğine hem başkanlığına saygı duyuyor, o da benim hem gazeteciliğime hem de yaptığım işlere saygı duyuyordu.
Artık başkan değildi.
Bir gün beni Avcılar'daki iş yerine kahvaltıya davet etmişti.
Gittim.
Çok hoş bir sohbetle birlikte o sabah muhteşem keyifli bir kahvaltı yaptık.
Yıl: 2006'ydı.
Ve ben kendisine tezimin basılmasına yardımcı olmadığı konusunu gündeme getirdiğimde:
"Şu anda teziniz nerde?" diye sordu.
"Başkan olduğunuz dönemde de basıma hazır şekildeydi şimdi de öyle. Evde!.." dedim.
"Yarın bana getirebilir misiniz?" dedi.
"Büyük bir memnuniyetle." dedim.
Ve yarın oldu.
Ben kendisine basıma hazır tez evraklarımla kahvaltı yaptığımız ofisine gittim.
Bana tezimin basılmasıyla ilgili 'Beşyol'daki Cem Ofset Matbaacılığa gitmemi orada ismini verdiği bir bey ile görüşmemi, 1.000 Adet olarak tezin basılacağını,' söyleyince o kadar çok sevinmiştim ki.
Tezimin Avcılarlıya ulaşacağı için havalarda uçuyordum.
Sonuç itibariyle 1.000 adet olarak benim tezim basıldı ve ben de eşe dosta vermenin dışında okullara dağıtılmak üzere ilgili kuruluşlara vererek, okullarımızın kitaplığında yerini aldı.
Bir kez daha sana sonsuz teşekkürler Efsane Başkanım.
*
Şimdi o yok.
Şimdi o gerçek dünyada ve geride gönül dostlarını bırakarak, gönüllere yer etmiş bir yurttaş olarak…
Bir Tahsin Abi olarak…
Avcılar'ın Efsane Belediye Başkanı olarak gönül rahatlığıyla ışıklar içinde uyuduğundan hiç kuşkum yok.
*
O, kelimenin tam anlamıyla 'İnsan'dı.
Samimi…
Esprili…
Akıllı…
İnsanı gözünden tanıyan insan.
Kimin eğri kimin doğru olduğunu bir çırpıda anlayan hayat adamıydı.
Bilmiyorum ama belki de sokakta yetişmişti,
Zorlukla yetişmişti.
Yaşadığı onca zorluk ve sokakta yaşadıkları onu muhteşem bir insan yapmıştı.
*
Mekânın cennet olsun!..
Avcılar'ın efsane başkanı…
Efsane Başkanım, seni çok özleyeceğim.