Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Sokağa çıkma yasağı uygulayamamasının perde arkası!

Küresel salgına dönüşen koronavirüsü, Türkiye'de etkisini her geçen gün daha da artırırken, iktidar kendi OHAL'ini ilan edemeyecek olan milyonlara "kendi OHAL'inizi ilan" edin tavsiyesinde bulunuyor, evde kalırsa ekmeğinden olacak çalışanlar için bir önlem alınmamasına rağmen evde kalın çağrısı yapıyor…

Geçtiğimiz Cuma akşamı ise, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kameraların karşısına geçerek Bilim Kurulu'nun aldığı tavsiye kararları kapsamında yeni tedbirleri açıkladı. Erdoğan'ın açıklama yapacağının duyurulmasının ardından kamuoyunda sokağa çıkma yasağı ilan edileceğine dair bir kanaat oluşmuştu ama beklenen olmadı.

Önce korona salgını ile mücadele üzerinden iktidar propagandası yapan Erdoğan, 30 büyükşehir için şehirlerarası seyahatin durdurulacağını duyurdu. Şehirlerarası dolaşım yasak ama şehir içi dolaşım serbest! Eğer virüse yakalanmışsanız başka bir şehre yayamazsınız ama bulunduğunuz şehirde yayabilirsiniz bu tedbire göre. Erdoğan açıklamalarının son bölümünde ise, vatandaşlara "gönüllü karantina" çağrısı yaptı. Oysa karantina gönüllü olmaz, kamu gücü ile olur…  

Dahası, Erdoğan sokağa çıkma yasağının olmayacağını zaten daha önce ilan etti! 18 Mart günü Çankaya Köşkü'ndeki zirvenin ardından Erdoğan tarafından duyurulan korona ile mücadele kapsamındaki 21 maddelik ekonomi destek paketi, evde kalmama yasağının ilanıydı! Sermayeye 100 milyarlık destek, halka kolonya ve maske desteğinden ibaret olan, salgından öncelikli korunacaklar olarak yanaşma düzeninin mensuplarını gören paketten istenilen verimin alınması, sokağa çıkma yasağı ile mümkün mü? Değil elbet…

İktidara yakın iş adamlarının yolcu inmeyen havaalanı, araç geçmeyen yolları ve köprüleri için hazineden milyarlar akıtma garantisini garantiye alan bu paket, virüs nedeniyle okullar kapatılınca, ders başı 17 liradan ayda 2 bin 40 lira kazanabilen ücretli öğretmenler içinse 5 kuruş destek öngörmüyor!

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de devleti ve toplumu giderek kuşatan korona kâbusuna rağmen sokağa çıkma yasağı ilan edilmiyorsa, bunun ardında iktidarın kendisine yakın sermayeye olan bağımlılığı yatıyor! Hem "eski" dedikleri Türkiye'nin millî servetlerini satmakla, hem de o mahkûm ettikleri Türkiye'den kalan son kamu varlıklarından oluşan Varlık Fonu'nu kurmakla övünen bir iktidara da böylesi yaraşırdı zaten…

***

Aytaç Yalman'ı nasıl hatırlayacağım?

Kara Kuvvetleri eski Komutanı Aytaç Yalman, koronavirüse yenik düşerek hayatını kaybetti. Yakın siyasi tarihimizin iktidar-asker ilişkilerinde önemli bir yere sahip olan Yalman Paşa'yı, Kıbrıs Türklüğü'nün imhası demek olan Annan Planı sürecinde AKP iktidarına karşı açık açık Rauf Denktaş'a sahip çıkması ile hatırlayacağım. O günlerde AKP iktidarı işi, Annan Planı'nın nasıl bir tuzak olduğunu anlatan Denktaş'ı Türkiye'den kovmaya kadar götürmüştü. 2003 tarihli Hürriyet'te yer alan bir haberde ise şöyle diyordu; "Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, çok övücü sözlerle Denktaş'a sahip çıktı ve 'Ordu arkanda' mesajını verdi. Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştirdiği KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a ordu arka çıktı. Denktaş'ı ziyaret eden Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, 'Türk Silahlı Kuvvetleri liderliğinize hayran' dedi..." Mekânın cennet olsun paşam…

Yazarın Diğer Yazıları