Merhum Necmettin Erbakan, eski talebelerine, devlet yönetmenin çoluk çocuk işi olmadığını söylemişti. En başta kendileri alaycı yaklaştılar Erbakan’ın bu ifadesine... Evet, Erbakan’ın seslendiği talebelerinin hiçbiri çocuk yaşta değildi. Şüphesiz hoca da biliyordu çocuk olmadıklarını.

Ancak iktidarları boyunca, Erbakan’ın bu ifadesini defalarca haklı çıkardılar. Ne de olsa, devleti anonim şirket gibi yönetmek isteyen bir zihniyetin iktidarıydılar. Erbakan’ı en son, korona tedbirleri kapsamında geçtiğimiz cuma akşamı iki saat önceden duyurdukları sokağa çıkma yasağı ile haklı çıkardılar.

Sokağa çıkma yasağı gerektiğine dair toplumun beklentisine haftalarca direnenler, korona ile mücadele üzerinden dahi siyasi başarı hikâyesi çıkarmaya çalışanlar öyle bir şekilde aldılar ki yasak kararını, sanırım koronayı sokağa çıkma yasağı sayesinde yayan dünyadaki tek ülke olacağız!

Sokağa çıkma yasağı kararını, temasın kesilmesi, salgının kontrol altına alınması için istiyordu herkes. Yandaş mahalle ise, iç savaş isteyenlerin, darbeye zemin oluşturmak isteyenlerin talebi olarak yansıtıyordu günlerdir bu talebi... Darbe için şartları değil ama salgının büyümesi için olabilecek en verimli ortamı oluşturdular. Salgının yayılmasına zemin hazırlayan salgın tedbiri! Böyle bir iktidarla virüs mücadelesi!

Devr-i iktidarlarının ilk döneminde, “İktidar olduk ama hükümet olamadık” diye sitem etmişti, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan. Şimdi ise rejimi değiştirecek, gerekçesiz gerekçeli kararla seçim iptal ettirecek güçleri var. Ama halen iktidarlar, hükümet olamadılar! Maske dağıtımını, sadece 2 günlük sokağa çıkma yasağını bile idare edemiyorlar zira! Doğru bir kararı bile, doğru uygulayamıyorlar...

Üstelik Toplum Bilimleri Kurulu diye bir kurul da kurmuşlardı. Bu yeni kurulun eğer tedbirsiz sokağa çıkma yasağı kararında bir dahli varsa, işe önce toplumu tanımak ve anlamakla başlamalı. Olmaz demeyin. TÜBİTAK’a hayvanat bahçesi müdürünü atayan, Millî Savunma Akademisi’nin başına asker olmayan bir ismi atayan bir iktidar, toplumu tanımayanlardan teşekkül eden bir kurul oluşturamaz mı?

Yok eğer Toplum Bilimleri Kurulu’nun söz konusu karara bir katkısı yoksa, o zaman ilk olarak işe iktidara toplumu tanıtmak ve anlatmakla başlamalı... Toplumun sokağa çıkma yasağı istemesini keyfi için istediğini sananlar var görünen o ki!

Eski Türkiye’yi hatırlayarak bitirelim; Demirel, Türkeş, Erbakan, Ecevit, Baykal ve o Türkiye’de bakanlık yapmış nice isimler, devlet yönetiminde iken devlet adamı olabilmişlerdi... Karşılaştıkları krizler, sorunlar karşısında olgunlaşmıştı devlet adamlığı yönleri. Hâl böyle olunca, 18 yıldır iktidar olup, halen iktidar olmaktan öteye geçememek de büyük bir başarı değil mi?