Yandaşa 100 milyarlık paket, halka Tekâlif-i Millîye!

Zat-i âlileri, koronaya karşı başlattığı kampanyasını, Millî Mücadele döneminin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Harbi öncesi yayımlanan tekâlif-i millîye emirlerine benzetti. Bu benzetmeyi yaparken, Mustafa Kemal'in (Atatürk) Samsun'a çıkışından 2 sene sonra, TBMM'nin açılmasından da 1 sene sonra, üstelik öncesinde 1. ve 2. İnönü ile Eskişehir-Kütahya muharebelerin yaşanmasına rağmen Tekâlif-i Millîye'nin Kurtuluş Savaşı'nın başında gerçekleştiğini belirtti. Sözlerinin sonunda ise, bağış kampanyasına tepki gösteren CHP'yi kendi tarihini bilmemekle suçladı…

Erdoğan, "IMF 5 milyon Dolar mı, Euro mu borç istedi, arkadaşlara verin dedim" deyince Pravdalığını yapan yandaş medya ise, bu çıkışı, "Erdoğan 'dan CHP'ye Atatürk'ün 'Tekalif-i Millîye' emirleri ile cevap" şeklinde vererek, Pravdalık görevini yine özenle yerine getirdi.

Tekâlif-i Millîye; yokluklar içerisindeki Ankara Hükümeti'nin, emperyalizme karşı verdiği ve fakirliğin zenginlikten heybetli durduğu bir mücadelede Türk Ordusu'nu Sakarya Harbi'ne hazırlamak için çıkarılmıştır!

O Sakarya Harbi ki; İstiklâl Harbi'mizin Çanakkalesi'dir! Atatürk'ün deyimiyle, Sakarya melhame-i kübrasıdır! Sakarya'da düşman durdurulmasaydı, Ankara zapt edilecek, Türkler Orta Asya yollarına geri dönecekti!

Çökmüş bir imparatorluğun küllerinden yedi düvele karşı savaşarak milletini var etmeye çalışan, düzenli bir geliri olmayan dönemin Ankara Hükümeti'nin içerisinde bulunduğu şartları, "itibardan tasarruf olmaz" diyenlerin idare ettiği ülkenin koşullarını kıyaslamanın anlamını size bırakıyorum. Ancak bu kıyas, iflas etmiş bir ekonominin itirafıdır! Tekâlif-i Millîye ile, 18 yıldır yönettikleri günümüz Türkiye'sini bir tutarak uçan ekonomimizin, o savaş ve fakirlik dönemiyle aynı durumda olduğunu kabul etmiş oldu…

Oysa Atatürk'ün Türkiye'si sadece Tekâlif-i Millîye borçlarını değil, onunla birlikte Osmanlı'nın borçlarını da ödedi. Halen sata sata, kapata kapata bitiremediğiniz fabrikaları, işletmeleri kurdu, çiftçiye, köylüye gözü gibi baktı. Halktan alıp, millete küfredenlerin vergi borcunu silmedi!

Ya siz? Bütün bir millete maske dağıtamıyorsunuz, dezenfektan dağıtamıyorsunuz, geniş çaplı sokağa çıkma yasağı ilan edemiyorsunuz, işsize, kapanan iş yeri sahiplerine, esnafa vs. para veremiyorsunuz, güvence veremiyorsunuz, üzerine bir de para topluyorsunuz ve sonra da Tekâlif-i Millîye diyorsunuz…

Ne Yunan Ordusu Polatlı yakınlarına geldi, ne de askerimiz botsuz. Hem "en güçlü dönemimizi yaşıyoruz" deyip hem de Tekâlif-i Millîye'yi örnek veremezsiniz! Dahası, Mustafa Kemal halka Tekâlif-i Millîye'yi getirirken, kendisi de halkı gibi fakrı zaruret içinde yaşıyordu. Saraylarda değil... Onun için dedim ya; sermayeye 100 milyar TL'lik destek paketi hazırlayıp, halka kendi OHAL'inizi ilan edin derken bir yandan, Tekâlif-i Millîye'yi örnek veremezsiniz!

Yazarlar Haberleri