Üstü gazeteci, altı tetikçi!

Yıllarca gazetecilik ve yazarlık pozları verdi! İkinci cumhuriyetçilerin medyadaki mümessilinden başka bir şey değildi aslında... İkinci cumhuriyetçilere son derece elverişli bir zemin hazırlayan AKP-FETÖ koalisyonu döneminde, "tertip gazeteciliğine" terfi etti.

CIA'nın kucağındaki FETÖ adlı ihanet şebekesinin operasyon gazetesi olan Taraf gazetesinde Ergenekon ve Balyoz kumpasları için yazıları ve attığı manşetler ile ihaneti Türkiye'ye hazmettirme görevini icra etti. FETÖ'nün Türk Ordusu'nu hedefe koyduğu günlerdeki, "Fatih Camii bombalanacaktı" şeklindeki manşetleri hâlâ hafızalarda.

FETÖ kumpaslarının medya ayağındaki suç ortağı Nazlı Ilıcak ile birlikte salıverilen Ahmet Altan, 15 Kasım 2007 günü Fethullah Gülen'in gizli finansıyla kurulan Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturtuldu. Köşe yazarlığına da devam etti. 2012 yılında da tertip mahkeme aşamasında çökmeye başlayınca, Taraf gazetesinde sıkıntılar başladı ve Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar'la birlikte 15 Aralık 2012 günü gazeteden ayrıldı. Mecburdu ayrılmaya. Çünkü Taraf gazetesi misyonunu ya da o Taraf gazetesindeki misyonunu tamamlamıştı. Kumpaslar için özel olarak kurulmuş, bir operasyon gazetesiydi ne de olsa! Öyle ki, gazete ayda 1,5 milyon zarar etmesine, sahibinin başka bir geliri olmamasına rağmen, 15 Temmuz sonrasında kapatılana dek ayakta kalabilmişti. Lakin Ahmet Altan'a göre, gazetenin perde arkasında kimse yoktu!

Ahmet Altan, Taraf gazetesinde FETÖ'nün ürettiği sahte belge ve bilgileri her gün manşetlere taşıyordu. O süreçte, kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan da yazı ve televizyon konuşmalarında, Ergenekon kumpası çerçevesinde milliyetçileri, vatanseverleri hedef aldı. Altan kardeşlerin en önemli özellikleri, "İkinci Cumhuriyet" fikri çerçevesinde ordu ve cumhuriyet karşıtlığı yapmalarıydı. Bu nedenle cumhuriyet karşıtı çevrelerin İslamcı mahallelerinde çok sevildiler. El üstünde tutuldular. AKP döneminde zirveye çıktılar. Altan, 24 Mart 2008 tarihli Yeni Şafak'a verdiği mülakatta, "AK Parti dik durursa İttihatçı zihniyet biter" demişti.

Ahmet Altan'ın başında olduğu sözde gazetenin yayın politikası, Türk Ordusu'nu, milliyetçi-vatansever isimleri hedef almaktan ibaretti. Onlara ilişkin karalama haberler yapıldı. Kişiliklerine yönelik FETÖ'cü polis ve savcıların hazırladıkları sözde rapor ve iddianamelerdeki iftiraları yine bu gazete 'haber' yaptı. Taraf, PKK açılımına da destek verdi. Bu çerçevede hazırlanan iftiralara da, yine tetikçilik görevi yaptı. PKK ile mücadele eden subayları hedef aldı. Onları katliam yapmakla suçladı. Böylelikle ordunun direncini kırarak 'Açılım' adı altındaki teslimiyeti kabul ettirmeye çalıştı. PKK'yı barışçı gösterdi. PKK ve HDP yöneticilerinin açıklamalarını manşetlerden 'barış' söylemleriyle sundu. Yazarları da bu politikalara köşelerinden destek verdi. ABD dayatmalarını kabul ettirmek için psikolojik haberler yaptı. Cumhuriyetin kurucu şahsiyetlerine ve cumhuriyet kazanımlarına saldırdı. Atatürk'ü ve İsmet İnönü'yü 'diktatör'lükle suçladı. Ali Tatar gibi intihar eden subayları bile suçlayan haberler yaptı. Türkiye'yi Ermeni meselesi ve Dersim Harekâtı'nda 'katliamcılık/soykırımcılık'la suçladı. Aynı yalanı PKK'ya yönelik geçmişteki faili meçhul cinayetlerde sürdürdü. Ahmet Altan ve Taraf gazetesi sahte belgelerle Türk Ordusu'nun darbe yapacağı iftirasını attı ama 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde görüldü ki, darbeyi asıl FETÖ'cü çete yapacaktı.

FETÖ'den yana "Taraf" olduğu sözde gazetede yazdıklarından bazıları şunlardı Ahmet Altan'ın;

Yüz yıllık temizlik: 1923'te kuruldu 2008'de arınıyor: "Bu toplum neredeyse bir asır boyunca 'devletin çıkarı' için adam öldürmeyi 'kutsal bir gelenek' olarak benimseyenleri sessizce izlemek zorunda kaldı. Şimdi ilk kez ciddi bir davayla karşı karşıyayız. İlk kez hukuk İttihatçı zihniyetin mirasçılarını sanık sandalyesine oturtuyor." (Taraf, 26 Temmuz 2008) (Ergenekon kumpası için)

Orgeneral Başbuğ'un iyi çocukları: "Yeni genelkurmay başkanı Ergenekon sanığı orgenerale ziyarete bir korgeneral gönderdi. İftihar ettik. Ordu bu resmi ziyaretle kendisini Ergenekon sanıklarına bağladı." (Taraf, 4 Eylül 2008)

Askerliği kaldırın: "Fatih Camii bombalanacaktı" manşetinin atıldığı gün: "İş, 'bizim ordu böyledir canım, kendini memleketin sahibi sanır' dalgacılığın çok ötesine geçmiş durumda. Herhalde hepsi değil ama generallerin büyük çoğunluğu hastalanmış gibi gözüküyor. Neredeyse her yıl yeni bir darbe plânı hazırlıyorlar. Bizim bugün yayımladığımız darbe planı, bugüne dek görülenlerin en kapsamlısı, binlerce sayfadan oluşuyor, her aşaması en ince ayrıntısına kadar hazırlanmış." (Taraf, 20 Ocak 2010)

Kırılma: "Şimdi cumhuriyet değişiyor. 'Diktatörlük' dönemi bitiyor. Darbeciler gözaltına alınıyor, adaletin önüne çıkarılıyor. Bu, halk iradesinin güçlenmesi, bir dönemi sona erdirme arzusunun hayata geçirilmesidir. Türkiye'yi bu ülkede yaşayan insanların seçtiği siyasetçiler yönetecek, halkın talepleri siyasete yansıyacak, Kürtlere eşit haklar verilecek, kızların türbanına karışılmayacak." (Taraf, 23 Şubat 2010) (Balyoz kumpası için)

Balyoz ve anayasa: "Herkes gerçek yüzüyle, fikriyle, kimliğiyle, tarafıyla ortaya çıkıyor. Balyoz'da 'savaşın' en kızgın olduğu bölge. Çünkü Balyoz'la ilgili belgeler çok bol, çok net, çok ayrıntılı ve çok kesin." (Taraf, 6 Nisan 2010)

Hay huy: "Bugün 'fuhuş ve askeri casusluk' davasının iddianamesini okuyacaksınız bizim gazetede. Bir ülkenin kendi ordusundan subayların, iktidarı ele geçirebilmek için neler yapmış olduğunu gördüğünüzde dehşete kapılacağınıza eminim." (Taraf, 25 Şubat 2011)

Türk Ordusu'na karşı FETÖ'nün tetikçiliğini yaparken, generallere, subaylara "hastalıklı" derken, aslında kendi iftira atma hastalığını, haysiyet celladı olduğunu ortaya koyuyordu! Milli Mücadele döneminin meşhur işbirlikçi ve teslimiyetçi "gazetecisi" Artin Kemal, onu göremedi ama attığı manşetler ve yazdıkları ile üstadının ruhunu şad ediyordu Ahmet Altan. Şimdi serbest kaldı ya, Artin Kemal'in ruhu bir defa daha şad olmuştur! Şimdi kimse, "gazeteciler serbest kaldı" diye maval okumasın! "Üstü Cumhuriyet altı Ergenekon" diye manşet atarken göstermişti o, üstü gazeteci, altı tetikçi olduğunu! 

Yazarlar Haberleri