Terör propagandasını meşru zemine kim taşıdı?

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na sosyal medyada geçtiğimiz yıllarda yaptığı paylaşımlar ile ilgili verilen hapis cezası, iktidar partisinin riya ve takiyeyi nasıl siyasi bir çizgi haline getirdiğini bir defa daha gösterdi.

Kaftancıoğlu'na verilen ceza, hukukun değil, siyasetin verdiği bir ceza. Cezanın asıl gerekçesi de, "terör örgütü propagandası, cumhurbaşkanına hakaret" vs. gibi suçlar değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni iktidarın kaybetmesi. Eğer ki bu ceza siyasi değil hukuki ise ve eğer ki riya ve takiye AKP'nin siyasi çizgisi değilse, o zaman çözüm sürecinde teröristbaşı Öcalan ve bölücü terör örgütü PKK'yı öven AKP'li bakanlar, milletvekilleri ve iktidara yakın yazarların da aynı suçlardan yargılanıp ceza alması gerekiyor.

Mesela, şimdilerde Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan ve Çözüm Süreci'nin Başbakan Yardımcısı olan Bülent Arınç'ın, "Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı taşımayı suç olmaktan çıkardık" demesi, terör örgütünün propagandasını yapmaya meşru zemin hazırladıklarının itirafı değil miydi? Aynı Bülent Arınç, çözüm süreci ile dağa çıkışların daha nitelikli hale geldiğinden de bahsetmişti. HDP İl Başkanlığı önünde "evlat nöbeti" tutan Diyarbakırlı annelerin PKK tarafından kaçırılan çocukları nitelikli olanlardan mı diye Arınç'a sormak lazım!

Yanlış anlaşılmasın, bir yanlışı başka bir yanlışla savunmuyorum. Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medyadaki ifadelerinde yer alan görüş ve yaklaşımların yüzde yüz muarızı olan biri olarak bu satırları yazıyorum. Hukukun iktidarların sopası olmaması ve adaletin tecelli etmesi gerektiğine inandığım için böyle yazıyorum.

PKK terör örgütüne altın dönemini yaşatan, alan ve hâkimiyet kazandıran Çözüm Süreci'nin mimarı olan AKP iktidarının Canan Kaftancıoğlu üzerinden sütten çıkmış ak kaşık algısı oluşturmaya çalışmasına ve tribünlere oynamasına karşı bu köşeden sesleniyorum; bırakın Çözüm Süreci dönemini ve o dönemde AKP çevrelerinden söylenenleri, daha 23 Haziran seçimine günler kala teröristbaşı Öcalan'ın mektubundan HDP ile el ele olduğu söylenen CHP'ye karşı medet uman bir iktidarın, Canan Kaftancıoğlu'nun ceza aldığı paylaşımlardan rahatsız olabileceğine nasıl inanalım?

"Tabanın tepkisi artacak"

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, AKP'nin "asla eleştirmeyen" tabanının ekonomik kriz sonrası partisini eleştirmeye başladığını, ihraçlarla birlikte ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve parti yöneticilerine yönelik eleştirinin derinleşeceğini söyledi.

Ben ise, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım, "Erdoğan erimeyi durduramaz" başlıklı yazımda, "Erdoğan hangi adımı atarsa atsın, partisindeki erimeyi durduramıyor, durduramaz! Sebebi çok açık; AKP'ye karşı var olan toplumsal nefret, artık sadece muhalefet partilerini destekleyen kesimlerde değil, AKP tabanına da sirayet etmiş durumda. Erdoğan, kendi tabanının önemli bir bölümünde inandırıcılığını kaybetti." demiştim. Şener, AKP'nin kuruluşunda lider kadrosunda yer alan ve ilk iktidar döneminde başbakan yardımcılığı yapmış olan bir isim. Abdüllatif Şener gibi iktidar partisi cenahını yakından tanıyan bir ismin bu tespiti, önümüzdeki süreçte AKP'deki kırılmaların daha da derinleşeceğine işaret ediyor. Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni oluşumlar noktasındaki huzursuzluğu da, parti tabanının huzursuzluğunun ortadan kaldırılamamasından kaynaklı. Örneği var mıdır bilmiyorum ama artık kendi seçmeni de AKP iktidarının varlığına beka tehdidi oluşturuyor... 

Yazarlar Haberleri