Selçuk Geçer: Hazır olun bir anda tavan yapacak

Geçen hafta ABD'den gelen ekonomik veriler sonrası küresel piyasalarda başlayan satış dalgası, haftanın ilk gününde daha da derinleşti. Tedarik Yönetim Enstitüsü'nün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), Temmuz ayında 46,8'e düşerek son 8 ayın en düşük seviyesini gördü ve beklentilerin altında kaldı.

Aynı zamanda, ABD'de tarım dışı istihdam 114 bin artarak beklentilerin oldukça altında kalırken, Haziran ayı verisi 206 binden 179 bine revize edildi.

Bu veriler ışığında ABD'de resesyon kaygıları artarken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 12,40 oranında düşerek 31 bin 458 puana geriledi ve bu, 1987'deki "Kara Cuma"dan bu yana en büyük düşüş olarak kaydedildi. Güney Kore'de Kospi endeksi de yüzde 8,77 oranında değer kaybederek 2.441,5 puanla günü kapattı.

Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,05 düşüşle 16.593 puana, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,5 gerilemeyle 2.860 puana, Hindistan'da Sensex endeksi ise yüzde 3 azalarak 78.520 puana indi.

ABD Hazine tahvillerinde de düşüş yaşandı ve TSİ 11.10 itibarıyla 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 3,68'e gerileyerek 26 Haziran 2023'ten bu yana en düşük seviyesine ulaştı.

Para piyasalarında, Fed'in Eylül ayında politika faizini 50 baz puan indirme olasılığı yüzde 95'in üzerine çıktı. Analistler, Fed'in acil bir toplantı yaparak bir hafta içinde 25 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirebileceğini de belirtti.

Piyasalarda bu hareketlilik devam ederken, ekonomist Selçuk Geçer kaleme aldığı yazısında altını bekleyen 3 senaryoyu açıkladı.

ALTINI 3 SENARYO BEKLİYOR

Geçer yazısının ilgili kısmında şu ifadelere yer verdi:

“Temmuz ayında ABD Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin beklenenden daha düşük bir artış göstermesi, Fed’in Eylül ayında alacağı faiz kararı konusunda belirsizlikleri artırdı. Fed'in önünde üç olasılık bulunuyor: çeyrek puanlık bir indirim, yarım puanlık bir indirim veya faiz oranlarında değişiklik yapmamak. Bu senaryoların her biri, altın piyasaları ve küresel ekonomi üzerinde farklı yansımalar oluşturabilir.

ÇEYREK PUANLIK İNDİRİM: PİYASALARA TEDBİRLİ MESAJ

Fed'in çeyrek puanlık bir faiz indirimi yapması, piyasalara tedbirli bir mesaj gönderir. Bu durumda, enflasyonun yavaşladığı ancak ekonomik büyümenin hala desteklenmesi gerektiği sinyali verilir. Altın fiyatları bu senaryoda muhtemelen sınırlı bir artış gösterecektir.

Yatırımcılar, bu kararı Fed’in ekonomiyi desteklemek istediği ancak hala enflasyon endişeleri taşıdığı şeklinde yorumlayabilir. Bu tür bir faiz indirimi, altın için ılımlı bir yukarı yönlü baskı oluşturabilir, ancak yatırımcıların büyük bir ralli beklememesi gerektiği unutulmamalıdır.

YARIM PUANLIK İNDİRİM: GÜÇLÜ DESTEK, ALTIN İÇİN YÜKSELİŞ

Fed’in yarım puanlık bir faiz indirimi yapması, piyasaların güçlü bir ekonomik destek beklentisi içinde olduğunu gösterir. Bu senaryo, Fed’in enflasyonun kontrol altında olduğunu ve büyümeyi hızlandırmak için daha cesur bir adım atmaya hazır olduğunu düşündürür.

Bu durumda, altın fiyatlarında daha belirgin bir yükseliş beklenebilir. Yatırımcılar, bu indirimi Fed’in ekonomik büyümeyi canlandırmak ve işsizlikle mücadele etmek için agresif bir adım attığı şeklinde yorumlayacaktır. Altın, bu durumda güvenli liman olarak daha cazip hale gelebilir ve fiyatlarda önemli artışlar görülebilir.

HİÇ İNDİRİM YAPMAMAK: BELİRSİZLİK VE DALGALANMA

Fed’in Eylül ayında faiz indirimi yapmaması ise piyasalarda büyük bir belirsizlik yaratabilir. Yatırımcılar, Fed’in ekonominin sağlığı konusunda temkinli olduğunu ve enflasyonla ilgili endişelerin devam ettiğini düşünebilir. Bu durum, altın fiyatlarında ani ve beklenmedik hareketlere neden olabilir.

Bazı yatırımcılar, bu kararı Fed’in enflasyonu kontrol altına almak için sıkı bir duruş sergilemeye devam ettiği şeklinde yorumlayabilirken, diğerleri büyümenin yavaşlayacağı endişesiyle güvenli liman olarak altına yönelebilir. Bu durumda, altın fiyatları kısa vadede dalgalı bir seyir izleyebilir.”