"Diyanet de Bilim Kurulu'nda yer alsın" talebinin ardından, din psikolojisi, din sosyolojisi gibi alanlarda uzman kişilerin de yer alacağı Toplum Bilimleri Kurulu oluşturuldu.
Söz konusu alanlarda uzman kişilerin de bu kurulda yer alacak olması, şeklen doğrudur. Zira, toplum hayatının sosyolojik ve psikolojik boyutunda din kavramı önemli bir yere sahip... Ancak, dedim ya şeklen doğrudur!
Toplum Bilimleri Kurulu'ndaki din uzmanları iktidara mı yoksa iktidarın tavsiyelerini topluma mı tavsiye edecek? Mesela iktidara, toplumun neden dinden uzaklaşmaya başladığını, deist oranındaki artışta İslamcılıktan beslenen iktidarın yanlış politikalarının, kutuplaştırma siyasetinin, her yanlışa din kılıfı geçirmenin, yanaşma düzenin, adaleti katletmenin, tarikat ve cemaatlerle olan dirsek temasının etkisini anlatıp bunlardan vazgeçmeyi mi tavsiye edecek yoksa topluma yokluk ve yoksulluğun Allah'tan geldiği, koronadan ölenlerin şehit olduğu vs. gibi telkinlerde mi bulunacak?
İktidar partisini destekleyenler dahil, hepimiz biliyoruz ki, iktidara bahsettiğimiz hususlarda tavsiyelerde bulunulması imkânsız! Tahminin odur ki, dinî-ideolojik bir propaganda birimi olacak bu kurul...
Tam da bu noktada, benim de AKP iktidarına ve Diyanet yönetimine bir tavsiyem var. Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları'ndan ayrı olarak bir de "Tarih Kurulu" oluşturulsun. Hem Saray'a hem de Diyanet'e hizmet versin. Bu kurulda, Yusuf Halaçoğlu, İlber Ortaylı, Sinan Meydan gibi isimler yer alsın. Erdoğan'ın konuşmaları hazırlanırken, tarihten verilecek örnekler, bu isimlerin süzgecinden geçsin.
Böylelikle, Sayın Cumhurbaşkanı'nın konuşmalarını hazırlayanlar ve tarihî konularda bilgilendirenler de, doğru bilgilenmiş olur. Mesela Erdoğan, 'Lozan'ın zafer diye yutturulduğunu' düşünüyor. 'Tekalif-i Millîye Kurtuluş Savaşı'nın başında yayımlandı' şeklinde biliyor. Kaldı ki, Erdoğan'ın tarih konusunda çevresi tarafından daha nice yanlış bilgilerle yönlendirildiği, siyasi tarihimizin hafızasındadır.
Diyanet'in de tarih hizmeti almaya çok ama çok ihtiyacı yok mu? Atatürk'ün vefatının yıl dönümünde, "Keşke Yunan kazansaydı" diyen Atatürk düşmanı malum şahsa insani ziyarette bulunacak kadar tarihten bihaber bir isim var Diyanet'in başında. 10 Kasım'ı ve millî bayramları hutbelerde es geçecek kadar tarih şuurundan bihaber!
Öyleyse bu Tarih Kurulu Diyanet'e de hizmet versin. Başta Diyanet'in başındaki şahsa olmak üzere, din görevlilerine Atatürk'ün İslam'a hizmetlerini, ilk Diyanet İşleri Reisi Rıfat Börekçi'yi, Kuvvacı Vaiz Mehmet Akif Ersoy'u, Amasya Vaizi Abdurrahman Kâmil Efendi'yi anlatsın. Tabii bir de Atatürk'ün Diyaneti neden kurduğunu, İslam'ın özündeki saflığın ve berraklığın ortaya çıkmasını arzuladığını, Türk milleti İslam'ı ilk kaynağından anlasın diye, Kur'an'ın Türkçe tefsirini nasıl millî bir mesele görerek devlet politikası haline getirdiğini anlatsın... Böyle bir kurul, Saray'daki mevcut politika kurullarının hepsinden daha büyük bir hizmet yapmış olur ülkeye...