Türk siyasi tarihi birçok lider, birçok meşhur siyasi figür gördü. Kimileri kendisine oy vermeyenlerin bile saygısına sahipti, kimileri ait oldukları siyasi mecranın en uç, radikal isimleriydi.
Ancak hiçbiri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi, adeta çok bilinmeyenli bir denklem olmadı…
Çünkü hiçbir genel başkan, ki buna Süleyman Demirel, Tayyip Erdoğan gibi defalarca seçim kazanmış olanlar da dâhil, Bahçeli'nin başardığını başaramadı!
Milliyetçilik iddiasındaki bir partinin başındasınız. Son 18 yıldır MHP gibi bir partinin iktidara yürümesine elverişli, milliyetçiliğin hâkim olduğu siyasi bir iklim var ve siz partinizi iktidar yapamıyorsunuz. Bırakın iktidar yapmayı, yüzde yirmi oyu bile göremiyorsunuz böyle bir iklimde!
Dahası, partinizi iktidar yapamadığınız gibi, geçmişte vatana ihanetle suçladığınız iktidar partisinin limanına demir atıyor, MHP'yi siyasal İslamcılığın üssü haline getiriyorsunuz. Üstelik bütün bunları da "milli beka" ambalajı ile sarmalıyorsunuz.
Bunun adı başarıdır. Çünkü bazen başarısızlık, başarmaktan daha zordur...
Devlet Bey yine zoru seçti ve sosyal medyadan yaptığı açıklama ile "Ülkücü şehidimizin ağabeyi olan ve geçmişte davamıza emek vermiş Mümtaz'er Türköne'nin gerçekten suçlu olup olmadığına karar verecek yegâne merci Türk adaletidir.
Adil ve hakkaniyetli yargılamayla Mümtaz'er Türköne'nin üzerine atılı isnatların netleşmesi de mümkün olacaktır.
Dileğim bir haksızlık varsa bunun acilen düzeltilmesidir. Osman Kavala'nın, Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak'ın ve daha pek çok sorunlu kişinin masum gösterilmeye çalışıldığı bir yerde şehit ağabeyi Mümtaz'er Türköne'nin davası tekraren ve titizlikle değerlendirilmelidir" diyerek, tescilli FETÖ'cü Mümtaz'er Türköne'ye vefa gösterdi!
İşin zor kısmı da burası. Mümtaz'erleşemeyen şahsa vefa göstermek!
Olağanüstü kurultay istediler, genel başkan adaylarına destek verdiler diye muhalif Ülkücülere hakaret, aforoz ama Fırat Çakıroğlu'nu katleden teröristlere çözüm adı altında imtiyazlar verilirken, hoşgörü gösterilirken, FETÖ Türk Devleti'ni ele geçirirken 'vesayet yıkılıyor' diye sevinç naraları atan Türköne'ye vefa!
Tek suçları Türk milliyetçiliğinin iktidarını istemek olanları FETÖ'nün MHP'ye operasyonunda yer almakla, destek verdikleri adayları ise FETÖ'cülükle suçla, ama FETÖ'nün kalemine vefa göster!
Ne yapmak, nereye varmak istemektedir Devlet Bahçeli? Yoksa Cumhur İttifakı'nın yine mektuba mı ihtiyacı vardır? Terörist başı Öcalan'ın takdirine mazhar olmakla övünmüş, Öcalan'ı paşalığa layık görmüş Türköne'nin, tahliye olduktan sonra İmralı'dan mektuplar getirmesi mi amaçlanmaktadır?
Yoksa, Türklüğü ayaklar altına alan, Türk ırkının varlığını kabul etmeyen, andımızı faşist bir ayin gibi gören AKP ile yapılan ittifak Türk milliyetçiliğini yeteri kadar zehirleyememiştir de, Bozkurt yerine "Kangal"ı, PKK'lı bölücüler yerine ise Türkçüleri koyarak gerçekte tehlikenin ve bölücülüğün buradan kaynaklandığını yazacak kadar, hatta Karamanoğlu Mehmet Beyi "Türkçe konuşulacak" dediği için bugünkü "Kürtçe" sorununun temel kaynağı ilan edecek kadar kendinden geçen Mümtaz'er Türköne'ye mi ihtiyaç duyuldu?
Eğer öyleyse, Türklükle mücadeleye kendine adamış Türköne, böyle bir görev için biçilmiş kaftandır… Yok, öyle değilse, isimlerinde "Türk" geçiyor diye, Ahmet Türk'ü, Mümtazer Türköne'yi cezaevinden kurtarınca Türklüğün kurtarıldığı falan mı sanılıyor acaba…