MHP'ye verilen yeni görev: Kanal İstanbul!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kanal İstanbul ile ilgili tartışmalara yazılı bir açıklama ile dâhil olarak, iktidara destek verdi. Bahçeli'nin Kanal İstanbul'u destekleyen açıklaması, AKP'ye Cumhur İttifakı gereği verilmesi gereken sıradan bir destekten çok daha ötesi...

Yazılı açıklamasına dikkat edildiğinde, ters propagandanın yapıldığı görünüyor. Bu, Bahçeli'nin ilk defa yaptığı bir ters propaganda değil. Daha önce defalarca ters propagandanın örnekleri sergiledi Bahçeli.  İktidara, muhalefet ederek destek verdiği günlere kadar gidebiliriz ama ben size akıllarda en çok kalan süreçten, Türkiye'de rejimi değiştiren 16 Nisan 2017 referandumuna giden dönemi bir örnek olarak sunayım.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başkanlığın gündemden düştüğü bir iklimde, Bahçeli fiili durum - hukuki durum çıkışıyla rejim değişikliğine giden süreci başlamıştı.  AKP gibi sicili malum bir iktidarın döneminde Türkiye'nin tek adam rejimine yumuşak geçiş, ancak tabelasında "milliyetçi" ifadesi bulunan bir partinin desteğinin yaratacağı psikolojik etkiyle mümkün olabilir, halk nezdinde meşrulaştırılabilirdi.

Çünkü o dönemde MHP'nin kurumsal olarak etkisi, aldığı oy oranından çok daha fazla bir orana sahip nitelikteydi. AKP - MHP cephesinin karşısında, hayır cephesinin CHP'nin yanında FETÖ ve PKK'dan oluştuğu şekilde bir algı yaratıldı ve Ülkücü tabanın büyük bir çoğunluğunun hayır demesine rağmen, partili olmayan seçmen kitlelerinde MHP'nin evet demesiyle "beka" söyleminin karşılık bulması sağlandı.

Şimdi yine Türkiye için çok önemi bir mesele söz konusu. Kanal İstanbul… İşin içerisinde ABD ve NATO'nun Karadeniz planı, BOP'un öngördüğü İstanbul'un dizaynı var! Gerçekleşmesi halinde Türkiye için gerçek bir beka sorununa dönüşecek olan bu projenin normalleştirilmesi için, yine tabelasında "milliyetçi" ifadesinin geçtiği bir partinin psikolojik desteğine, yani ters propagandasına ihtiyaç var. Kanal İstanbul'a milli açıdan yapılan eleştiriler, bu şekilde kırılmaya çalışılacak. 

Düşünün; Türkiye Suriyeli istilası altında. Demografik yapımız ciddi bir tehditle boğuşuyor. Ekonomi çökmüş. İşsizlik, adaletsizlik, yanaşma düzeni hüküm sürüyor. Yapısal sorunlar toplum hayatının bir parçası haline gelmiş. Bütün bunlar olurken, çözüm önerileri ortaya koyamayan milliyetçilik iddiasındaki MHP, Kanal İstanbul'a bugüne kadar AKP çevrelerinin bile yapmadığı bir çıkışla destek açıklaması yapıyor. ABD'nin, rantın projesine, MHP desteği ile milli sos katılıyor!

Bu milli sosun nasıl bir şey olduğunu anlamak için, Bahçeli'nin açıklamasındaki Montrö vurgusuna bakmak yeterli. Bahçeli, hem Montrö'yü savunuyor hem de Montrö'yü devre dışı bırakacak Kanal İstanbul'u savunuyor. Açıklamasında, "Milliyetçi Hareket Partisi'ne göre, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışılması Türkiye için tehdit ve beka sorunudur" diyor Bahçeli.

Peki, kim tartışıyor Montrö'yü, Lozan'ı? Daha geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul ile ilgili, Montrö'nün kazandırdıklarını da kaybettirdiklerini de anlatacaklarını söylemedi mi? İktidar medyası, Kanal İstanbul'a Montrö lobisinin karşı olduğu şeklinde yayınlar yapmadı mı?

Kanal İstanbul'u AKP'den bile daha hararetli bir şekilde savunan bir açıklama yapmak, bu projenin kimlerin menfaatlerine yarayacağını gizlemenin, Kanal İstanbul'a karşı oluşan toplumsal muhalefetin etkisini kırma telaşıdır. Anlaşılan o ki, önümüzdeki süreçte, Kanal İstanbul'un gerekliliği milli ve iktisadi beka meselesine dönüştürülecek. MHP'nin öncelikli görevi bu olacak. Türk milleti bu oyuna gelmemeli, bu algının kurbanı olmamalı…

Yazarlar Haberleri