Ekonomist Mahfi Eğilmez, CNBC-e'de katıldığı programda Türkiye ekonomisiyle ilgili görüşlerini paylaştı. Merkez Bankası'nın faiz kararına dair Eğilmez, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Şu an faiz indirimi yapmak için uygun bir zaman değil. Enflasyondaki düşüş, çoğunlukla baz etkisinden kaynaklanıyor ve bu durum henüz kalıcı bir iyileşmeyi yansıtmıyor. Ağustos ayı verileri eylül ayında açıklanacak ve bu verilerin ardından enflasyonun 50-51 seviyelerine gerilemesini bekliyoruz. Eylül verileri geldikten sonra, belki 50'nin altına da düşebiliriz. Ancak faiz indirimine yönelik bir karar vermek için bu verileri görmek lazım. Ekim ayı, faiz indirimi için daha uygun bir zaman olabilir."
Eğilmez, enflasyonun ötesinde değerlerin yeniden oturması gerektiğini belirtti:
"Fiyatların değeri ölçme işlevi bozuldu. 2000 öncesinde benzer bir durumu yaşamıştık ve anlamakta zorlanmıştık. Sadece enflasyon değil, değerlerin yerine oturması sorunu da mevcut. Kıyaslama ölçülerimiz kayboldu."
“BU MODELİN SONU YOK”
Carry trade konusuna da değinen Eğilmez, bu uygulamanın yüksek maliyetine dikkat çekti:
"Carry trade için büyük bir maliyet ödüyoruz; dolara üç aylık yüzde 10 faiz ödüyoruz. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Sadece faizlere ve sıcak paraya güvenerek bu durumu devam ettiremeyiz. Bu modelin sonu yok."
“YENİ STRATEJİLER UYGULAMAK ŞART”
TCMB’nin yıl sonu enflasyon tahminlerine ilişkin Eğilmez, "Yıl sonunda enflasyonun yüzde 45 seviyelerine inmesi mümkün gibi görünüyor. Ancak eylülde baz etkisi devreye girecek ve enflasyonun daha da düşmesi için yeni yöntemler geliştirilmesi gerekiyor. 2025 sonuna kadar mevcut faiz oranlarıyla bu durumu sürdüremeyiz. Yüzde 14 hedefini tutturmak için yeni stratejiler uygulamak şart" şeklinde konuştu.
Son olarak, Eğilmez, 2024 yılının ilk 7 ayında konkordato sayısının 1554 ile 2023’ü geride bırakmasına işaret ederek, bu durumun korkutucu ama beklenen bir gelişme olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
"Bu, kaçınılmaz bir durum. Enflasyonu kontrol altına almazsanız bu gibi sonuçlarla karşılaşırsınız. Hem hızlı büyümek, hem düşük işsizlik oranı sağlamak, hem de enflasyonu önemli ölçüde indirmek mümkün değil. Ekonominin iyileşmesi için beklentilerin düzelmesi gerekiyor, 2001 krizinden çıkış da bu beklentilerin düzelmesi sayesinde oldu"