Her şey kendini sevmekle başlar

Ben onu bunu bilmiyorum arkadaş, her insan kendini sevmekle başlamalı hayata.

Önce 'SEVGİNİN VARLIĞININ FARKINA VARMALI'

*

Ne iş yapacaksa,

Neyle uğraşacaksa, önce yapacağı işi de uğraşılarını da mümkünse kendine yakıştırmalı.

Kendine yakıştırmıyorsa mümkünse yapmamalı.

Keyif alacağı, mutlu olacağı işlerle uğraşmalı.

"Ne o canım, üç günlük dünyada zaten sıkıntı çekiyoruz, bir de ömrümüzün yarısını içinde geçirdiğimiz işimizde de mi sıkıntı çekelim." diyorsanız eğer, boşuna zaman kaybetmeyip, mümkünse kendiniz için çare üretin.

Yıllar önce benim yaptığım gibi meselâ...

*

İnsan yaptığı işten zevk almalı.

Zevk almalı ki yaşama isteği artsın,

Zevk almalı ki birlikte yaşadığı insanlara, içinde taşıdığı huzuru yansıtsın.

Yansıtsın ki insan, 'İnsan' olduğunun,

Dolayısıyla ne kadar 'Önemli' olduğunun,

'Önemseniyor' olduğunun,

Yaptığı işin kendisine 'Yakışıyor' olduğunu fark etsin. 

O nedenle işte; önce kendini sevmeyle başlamalı insan.

*

Kendini sevmek, megalomanlık değil, kendini bilmektir.

Kendini sevmek, kendine değer vermektir.

Kendini sevmek, Yaradan'ı sevmektir.

Samimi bir şekilde kendini sevmek, etrafını, çevreyi doğayı da sevmektir, bilmez misiniz?

*

Yoksa öyle değil mi?

Yoksa benim ülkemde çalışan kesimin yüzde 70'inden fazlası sevdiği işte çalışmıyor mu?

Bu da; o orandaki insanların işe giderken ayakları geri geri gidiyor, yaptığı işi 'kerhen' yapıyor, demek öyle mi?

*

"Yaptığı işi kerhen yapıyor" ne demek?

Zoraki yapıyor, demek.

İşine neredeyse artı değer katmıyor, demek,

Çalıştığı iş yeri için de kendisi için de bir gelecek görmüyor, demek.

Ancak ne yaparsınız ki insanlar yaşamak zorunda.

Yaşayan insanlar geçinmek zorunda,

Geçinmek zorunda olanlar da -her ne şekilde olursa olsun- iş bilmek zorunda.

İş bulmak zorunda olanlar, sadece mesaisini doldurup paydos düdüğü ile birlikte kalemi defteri kapatmakta, bilgisayarın fişini çekmek zorunda olduğunu hissetmektedir.

Neden,

Çünkü zorla yapılan iş, ancak bu kadar oluyor da ondan.

*

Evet, düz mantıkla baktığımda -ki emin olun- çok büyük bir kesimimiz işimize en az çabayla  emek harcadığımıza inananlardanım ben.

Özellikle de kamu sektöründe.

*

Oysa öyle veya böyle mademki benim bu işe ihtiyacım var, 

Mademki ailemi bu işten geçindireceğim,

Maalesef sevmediğim bir işte de çalışıyorsam, benim yapmam gereken şey öncelikle sağlığımı korumak adına, o işi sevmeliyim, o işin sevilecek noktalarını bulmalıyım.

Ki mutlaka vardır.

Arayıp bulmak isteniyorsa bulabilirsiniz.

*

Önce birden bire değil, yavaş yavaş da olsa elinizde var olan mevcut işinize alışmaya çalışın.

Siz, işinize alışırsanız size garanti veriyorum, işiniz de size hemencecik alışacak.

Samimi söylüyorum.

Öyle olunca da iş, kendisini işleyeni sever.

Yeter ki ona samimiyetle bir adım yaklaşın.

Göreceksiniz, o size on adım gelecek.

Belki de hiç tahmin etmediğiniz mutluluğu yaşayacaksınız.

Yetmez,

Yeni bir meslek edineceksiniz.

Yetmez,

Yeni bir meslek edindiğiniz için de kendinizi daha güçlü göreceksiniz.

Yetmez,

Daha güçlü gördüğünüzde  yeni çevre edineceksiniz.

Yeni çevreniz sayesinde de özgüveniniz daha çok artacak.

*

Bundan eminim .

Bunların hepsini de yaşadığım için söylüyorum.

Sonra da bakın bakalım, o zaman, neler değişiyor hayatınızda görün.

İşte o zaman -şu an benim söylediğim gibi- siz de "HER ŞEY SEVMEKLE BAŞLIYOR" diyeceksiniz.

'HER ŞEYDEN ÖNCE, İNSAN KENDİNİ SEVERSE SEVİLİYOR DÜNYA.'

*

Bilmem anlatabildim mi?

Umutlu, huzur dolu pazarlarınız olsun efendim!..

Yazarlar Haberleri