Erdoğan Cumhur İttifakı'nı bölmeyi amaçlıyor!

Ülkücü Mustafa Erol'un katili ve milletvekilliği yaptığı dönemde Almanya'da sözde Ermeni Soykırımı'nın tanınması için parlamentoya tasarı sunan Ozan Ceyhun'un Viyana Büyükelçisi olarak atanmasına günlerdir sessiz kalan MHP, nihayet sessizliğini bozdu. Hem de öyle bir bozdu ki, neredeyse Ozan Ceyhun'un ülkü devi olarak ilan edilmediği kaldı...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ozan Ceyhun'un büyükelçi olarak atanmasına gösterilen tepkilere sert bir yaklaşımda bulundu. Ben halci değilim ama az çok halden anlarım. Bahçeli, ittifak ortağı AKP'ye tepki gösteremediği için çareyi Ozan Ceyhun'a ve bu atamayı gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a tepki gösteren Ülkücüleri hedef almakta buldu. Öyle ki bunların arasında kendi partisinden milletvekilleri de vardı.

Haklı tabii Bahçeli... İşin ucunda Cumhur İttifakı var. Cumhur İttifakı giderse, beka da gider ki, o bekanın ne olduğunu artık herkes biliyor. Bahçeli bu sebeple, Ceyhun'a büyükelçi olarak atanması ile ilgili tepkilerin Cumhur İttifakı'nı bölmeyi amaçladığını söyledi ve sözlerinin devamında "Fitne ateşini tutuşturmaları sahtekârlıktır. Bunun üzerinden provokasyon yapan kişilerin varlığı tek tek ortaya çıktı. Kimseden öğrenecek bir şeyimiz yok, herkes işine baksın." şeklinde konuştu.

Bahçeli böyle konuşunca, aklıma Cumhur İttifakı'nı bölmeye yönelik olarak geçmişte yaşananlar geldi. Düşünün ki, Erdoğan, MHP ile ittifak halinde olmasına rağmen "Türkçülük bölücülüktür" dedi ama Cumhur İttifakı'nı bölmeyi amaçlıyor şeklinde yorumlanmadı! Erdoğan, MHP ile ittifaka rağmen "birilerinin Lozan'ı bize zafer olarak yutturduğunu" söyledi, kimse Cumhur İttifakı'nı hedef aldığını söylemedi! Erdoğan ve AKP iktidarı neredeyse bir bütün olarak Danıştay'ın kararı sonrası andımıza faşist bir ayin muamelesi yaptı, Cumhur İttifakı'nın ruhuna aykırı olarak görülmedi! AKP Genel Merkezi'nden bir heyet Almanya'da federal sistem incelemesi yaptı, kimse Cumhur İttifakı'nın beka için kurulduğunu hatırlatmadı! Erdoğan Irak'ın kuzeyine "Kürdistan" dedi, Çavuşoğlu sözde Kürdistan şehitleri için saygı duruşunda bulundu, yine ses çıkmadı. Ne de olsa Barzani de referandumda eveti desteklemişti. 23 Haziran'da tekrarlanan İstanbul seçimi öncesi Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım Diyarbakır'da "Kürdistan" dedi, kimse millî bekanın teminine kasıt aramadı. Seçime günler kala terörist başı Öcalan'ın mektubu okutturuldu, karşı çıkmak şöyle dursun, mektup aklandı, TRT ekranlarının Osman Öcalan'a açılmasına sessiz kalındı...

Garip ki bütün bu yaşananlarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarı havaya tokatlar atılarak yapılan sert çıkışlarla, Cumhur İttifakı'nı bölmekle, baltalamakla suçlanmadı ama bunlara tepki gösterenler, fitneci oldu! Demek ki Cumhur İttifakı'nın ruhu dedikleri şey, böyle bir şey.

Bahçeli, Ozan Ceyhun'dan bahsederken, "Büyükelçinin bir ülkücü katili olduğu iddiası gündeme taşınmıştır" ifadesini de kullandı. Anlaşılan kendisinin böyle bir iddiası yok. Hatta zaman aşımı sonrası elini kolunu sallayarak dolaşan katil zanlısının; suçlu olup olmadığı belli değil demeye getirdi. Ancak Bahçeli, Ceyhun'un Alman parlamentosuna sunulan Ermeni tasarısının mimarı olmasına hiç değinmedi. Yoksa bu da mı bir iddia olarak görülüyor bilemeyiz ama şurası şüphesizdir ki, MHP'nin Türk milliyetçiliği ile artık sadece iddia boyutunda bir bağı kalmıştır...

Yazarlar Haberleri