Emek ve Çalışma

Fatih Savuk yazdı…

Emek kavramının tanımlanmasında herkesin ortak kullandığı evrensel bir tanıma rastlamak zordur. Tarih boyunca emek faktörüne verilen yer, devirler ve kültürlere göre farklılıklar göstermektedir.

Emek; mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan insan kaynağıdır. Üretimi gerçekleştirenlerin fiziksel ve düşünsel katkılarıdır.

TDK’ya göre ise emek; İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma sürecidir.

Karl Marx emeği tanımlarken ise şu ifadeleri kullanmaktadır: Emek; hem insanların hem de doğanın içinde yer aldığı ve bizzat insanın kendisi ve doğa arasındaki maddi yeni eylemleri başlattığı, düzenlediği ve kontrol ettiği bir süreçtir. O, dış dünyada eylemde bulunarak ve onu değiştirerek, aynı zamanda kendi doğasını değiştirir. O, kendi uyuklayan güçlerini geliştirir ve onları kendi gücüne boyun eğmeye zorlar.

Marx’a göre emek, insanları hayvanlardan ayıran en önemli olgudur. Emeğin en önemli özelliği, insanın daha önce kafasında canlandırdığı bir hayalin gerçeğe dönüştürülmesidir. Üretim, insanın amacını gösterir. Marx, bu süreci nesnelleştirme süreci olarak adlandırır. Emek, materyal bir şeydir ve insanın ihtiyaçlarını karşılamak üzere doğanın diğer materyalleriyle birlikte işler ve son olarak emek sadece doğanın materyal yanlarını dönüştürmekle kalmaz, aynı zamanda insanın kendisini de dönüştürür.

Emek süreci, kapitalist üretim biçiminde değişime uğrar. Kapitalizmde emek, kendi içinde bir hedef, insani yeteneklerin bir ifadesi olmak yerine, para kazanma aracı olarak düşünülür.

Çalışma ise elbette her bireyin yaşamını kazanmak için ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için sahip olduğu araçtan daha fazla bir şeydir. Çalışma, ıstırap içindeki insanlığın cennetten çıkarken miras aldığı, ezelden beri mevcut araç değildir, tamamen doğal ihtiyaçlarımızı karşılamamıza basitçe hizmet eden doğal araç da değildir. Çalışma bizim toplumsallığımızın tümüdür.

Yalnızca dünya ile ilişkimizi değil, aynı zamanda toplumsal ilişkilerimizi de baştan sona çalışma yapılandırır.

Diğer bir emek tanımı ise şu şekilde yapılmaktadır: insanın mal ve hizmet üretiminde kullandığı, harcadığı bilgi, beceri, yeteneklerle fiziksel ve ruhsal vb. tüm gücüne emek denir. Her emek bir ücret karşılığıdır.

İnsan emeğinin işleminden geçmeyen hiçbir sanat eseri, esere dönüşmediği gibi, insan emeği ile bir temasta bulunmayan, onun alın teriyle yoğrulmayan hiçbir hammadde de mala dönüşmez. Dağdaki kendi kendine yetişen dağ meyveleri, bizim onların yetişmesinde hiçbir emeğimiz olmadığı için, o dağ başında kaldıkça, onlar bir mala dönüşmez. Fakat dağları aşıp, o dağ meyvelerini heybelerimize doldurup pazara getirdiğimizde, artık onlara insan emeği sinmiş olduğu için, bu kadarcık emekle bile o dağ meyveleri bir mala dönüşmüştür. Yani sonuçta mal emeğin ürünüdür. Emek sahibi olarak işçi, doğadaki kaynakları mala kendisi dönüştürmekte, kendisi ise asla mala dönüşmemekte, dönüşememektedir.

İnsanın özü çalışma/emektir. İnsan ancak çalışarak var olabilir, yapay nesne yaratarak, kendi eserlerini doğal verinin yerine koyarak var olabilir. Çalışma insanın özüdür çünkü tarih bize insanın ancak çalışma sayesinde insan olduğunu göstermektedir.

Yazarlar Haberleri