Tapu işlemleri için verilen vekaletlerin önemli riskler taşıdığına dikkat çeken Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, kritik açıklamalarda bulundu.
Bunu yapan tapu sahibi yandı
Emlak uzmanı Özelmacıklı tapu işlemlerinde birçok kişini bilmediği detaylar hakkında bilgi verirken, vekaletlerin taşıdığı risklere dair kritik açıklamalarda bulundu.
Günümüzde vekalet verme işlemlerinin yaygın olarak yanlış yapıldığını ve vekâletin, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği bir sözleşme olduğunu belirten Özelmacıklı, “Vekalet şekli koşullara bağlı ve karşılıklı güvene dayalı bir sözleşme olduğundan yapılacak işlemin niteliği açıkça tanımlanmış olmalıdır.
Vekaletname düzenlemeye yetkili kurum ülkemizde noterlerdir. Yurtdışında yerleşik yurttaşlarımız için Türk Elçilik ve Konsoloslukları vekaletname düzenleyebilirler. Tapu dairelerinde de sıklıkla vekâletli işlemler yapılmaktadır. Ancak, bu konudaki risklere dikkat etmek gerekir” ifadelerine yer verdi.
“DİKKAT EDEREK YETKİ VERİLMELİDİR”
Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, günümüzde birçok vekâletin hatalı verildiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Vekaletnamelerin yetki sınırlarını belirtir şekilde sadece o taşınmaz için ve mümkün olduğu kadar süreli verilmelidir. Bugün bir notere gidip standart bir alım vekâleti verdiğinizde, adınıza ipotekli hatta hacizli bir taşınmaz, çok düşük bir bedel gösterilerek satın alınabilir.
Verdiğiniz bir satış vekâleti ile de taşınmazınız çok yüksek bir rakama satışa konu olabilir hatta bu vekâlet sınır belirtilmediyse diğer tapu dairelerinde bile kullanılabilir. Bu kadar hassas bir konuda dikkat ederek yetki verilmelidir.”
ANA HUSUSLAR
Vekâletnamede aranan hususlara değinen Özelmacıklı, Tapu Sicil veya Kadastro Müdürlüklerinde kullanılacak vekaletlerin düzenleme şeklinde yapılmış olması gerektiğini hatırlatarak, “Vekaleti düzenleyen noterin veya konsolosun adı, adresi ile imza ve mührünü, düzenleme yeri, tarihi ve yevmiye numarası bulunmalıdır.
Vekalet verenin kimliği Nüfus hüviyet cüzdanı, Pasaport veya Avukat ise Avukatlık kimlik belgesine göre düzenlenmiş olmalı, T.C. Kimlik numarasını içermeli ve adresi belirtilmelidir. Vekalet verenin son durumunu yansıtır biçimde yeni çekilmiş, kimlik teşhisine elverişli, vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış ve mühürlenmiş olmalıdır” şeklinde konuştu.
Vekâletnamelerde yetki konusuna da değinen Özelmacıklı, vekalet konusu ana işlemin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken işlemler varsa, bu işlemler için ayrı bir yetki almaya gerek olmadığı bilgisini paylaştı.
“Örneğin vekaletnamedeki sahibi bulunduğum taşınmazları dilediği bedel ve koşullarla satmaya ibaresi, satışa konu taşınmazın varsa öncelikle intikalini ve iştirakının feshini, basit yazım hataları ile belgelenmesi halinde isim yanlışlıklarını yine yanlışlık varsa kaydının düzeltilmesini, kamulaştırılmasını, satış ve kanuni ipotek tesisini ve kanuni ipoteğin terkinini kapsar.
Yani satış için verilen ana yetkinin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri kapsar. Vekâletnamede aksine hüküm yoksa satış yetkisi tescili ve bedeli almayı da içerir” ifadelerini kullandı.
"10 YIL VEYA DAHA FAZLA ZAMAN GEÇSE BİLE”
Vekâletin sona erme nedenlerine de değinen Özelmacıklı, şunları belirtti:
“Vekâlet ilişkisi taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça, bir tarafın ölümü, gaiplik hükmünün ilanı, medeni hakların kullanılabilme yeteneğinin kaybı, iflas, istifa, azil ve belirlenen sürenin dolması gibi sebeplerle sona erer.
Kanunda belirtilen vekâleti sona erdiren sebeplerden herhangi biri mevcut olmadığı sürece, hatta düzenleme tarihinden 10 yıl veya daha fazla zaman geçse bile, o vekâletnameyle işlem yapılabilir.
Vekaletten azilin belirli bir şekle tabi olmadığını da eklemek gerekir. Azil, noter aracılığıyla yapılabileceği gibi, dilekçe, mektup veya faks yoluyla da gerçekleştirilebilir.”