Edirne Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından ilginç açıklamalarda bulundu.
HDP'nin yerel seçimlerde CHP ya da İYİ Parti ile açık veya gizli hiçbir şekilde ittifak yapmadığını belirten Demirtaş, "HDP, Millet İttifakı'nın bir parçası değildir" dedi. Demirtaş ayrıca, HDP'nin yaptığı demokrasi ittifakı çağrısının da bir seçim işbirliği olmadığını ifade etti.
Demirtaş'ın HDP'nin Millet İttifakı'nın resmen ya da zımnen bir bileşeni olmadığını açıklama ihtiyacı hissetmesinin sebebi ne? AKP ve MHP'nin ısrarla Millet İttifakı'nı HDP ile bir olmakla itham etmesi mi? İyi de bu itham yeni bir şey değil ki…
İşin aslını Demirtaş'ın açıklamalarının devamını okuduğumuzda görüyoruz. Öyle ki sözlerinin devamında, "HDP'yi 'düşman gibi' görmek yerine HDP ile diyalog kurmayı denerseniz tüm Türkiye için en hayırlısı bu olacaktır" ve "HDP, şiddet dâhil tüm sorunlarımızı siyaset yoluyla ve barışçıl yöntemlerle çözmek için vardır" diyor…
Bugün Millet ya da Cumhur İttifakı'nın bir parçası olmayan ama daimi olarak PKK terör örgütünün parçası olan HDP için demokrasi demek, bölücü terör örgütünün taleplerinin karşılık bulduğu çözüm süreci benzeri bir sürecin varlığıdır.
HDP'nin AKP ile yaptığı çözüm ortaklığını hatırlayın. O dönemde Türkiye'de bir demokrasi sorunu, adalet sorunu yok muydu? O dönemde korku imparatorluğu ile yönetilen açık hava hapishanesine dönüşmüş bir Türkiye'nin olmadığından bahsedebilir miyiz?
Bugünün demokrasi, hak ve özgürlükler havarileri topluluğu gibi pozlar veren HDP, o günlerde AKP iktidarının adeta yandaş partisi gibiydi…
Görünen köye kılavuzluk yapmak gibi olmasın, mesele basit aslında… Demirtaş, HDP'yi 'düşman gibi' gösteren, CHP ve İYİ Parti'nin de o düşmanla iş birliğindeymiş gibi görülmesini isteyen AKP'ye çağrı yapıyor. Açıklamalarının satır arası okunduğunda AKP iktidarına yeniden "kanki" olabiliriz, tekrar eski o mutlu mesut günlerimize dönebiliriz diyor.
"Barış, analar ağlamasın, kardeşlik, akan kan dursun, beğenilen çizgi ve Türkiye halkları" gibi kavramlar adı altında gizlenen asıl niyeti de bu sefer demokrasi ittifakı ambalajına sarıyor.
Burada asıl sorulası gereken, Demirtaş'ın neden ya da nereden aldığı tüyo ile bu açıklamaları, çağrıları yaptığıdır. AKP iktidarının bir süredir yeni bir sürece yönelik attığı ısınma turlarını görüp bir heyecanlandı mı yoksa bu açıklamaları yapmak için 'tavsiye' mi aldı? Tavsiye deyince aklınıza hemen İmralı, Kandil gelmesin… Belki de AKP içerisindeki çözümcülerden almıştır tüyoyu… Elbette hepsi zamanla ortaya çıkacaktır, ama şurası muhakkak ki, Selahattin Demirtaş cezaevinden AKP iktidarına göz kırptı…
