Taksim''de PKK''nın bombalı saldırısı sonrası iki farklı ses yükseldi.
Son 7 yılda doğrudan sivilleri hedef alan 100''den fazla saldırısına rağmen örgüt yapmadı diyenler, saldırı sonrası teröristin Suriye''den geldiği YPG bölgelerinin bombalamasını isteyenler.
Örgütün yapmadığını iddia edenlerin -örgüt sempatizanları hariç- büyük bir kısmı hükümete güvenmeyen ya da bu saldırının zamanlamasını -seçim nedeniyle- manidar bulanlar.
Zamanlamayı manidar bulanlara kısmen katılıyorum. Uzun bir süre sonra neden şimdi diye düşünüyor insan?
Tıpkı Haziran 2015 seçimlerinden sonra olanlar gibi. AKP''nin seçimlerde milliyetçi kesimi yanına çekmek istemesi gibi geliyor insana. Ben böyle düşünenleri de haksız bulmuyorum. Devlet ile siyaseti birbirine sokanlar, kendi çıkarları için terörle mücadeleyi bile kullanabilir.
Çözüm sürecinde asfaltların altına bombalar döşeyen, silahlı teröristlerle devriye yapan, yol kontrolü gerçekleştiren ve binlerce ton bombayı ülkeye sokan PKK''ya göz yumulduğunu gördük.
Bu bombalar sadece güvenlik güçlerine saldırı için değildi, ses getiren eylemlerle halka korku salıp masada güçlü olmayı hedefleyen örgütün stratejilerinden biriydi. Örgüt her zaman kendisini gösterir.
Her fırsatı değerlendirmek ister. Hafızalardan silinmiş olacak ki örgütün son 3-4 yıldaki sivil saldırıları unutulmuş.
Mesela geçen yıl Şırnak ve Mardin''de sivillere neden saldırdı? Bomba eylemi fırsatı bulduğunda patlatması neden şaşırtıyor? 40 yıldır çocuktan öğretmene binlerce Türk vatandaşını öldüren örgütten bahsediyoruz.
Türk savaş uçakları, PKK''nın Suriye''de kontrol ettiği bölgelere hava harekatı düzenledi. Milli Savunma Bakanlığı ise bunu "Hesap Zamanı!" diyerek paylaştı.
Gerçekten zaman şu an mı bilmiyorum ama ABD ve Rusya nedeniyle çok bile geç kaldık.
Yine kapsamlı bir harekatı zor görsem de terörle mücadeleye dair her harekatı desteklemek, ordumuzun sonuna kadar arkasında olarak desteklemek bizlerin borcu.
Zamanlama manidar gelse de bizim için geç bile kalındı. Yani siyasilerin zamanlamalarını eleştirin ama eylemi (harekatı) eleştirmeyin. Çözüm Süreci''nin 2009''da gündeme gelmesinden bu yana bugünü bekliyoruz. Aynı kinle aynı inançla…
