Salim Güran'in eşi ifade değiştirdi: Baskı ve şiddet altında söyledim

Salim Güran'in eşi ifade değiştirdi: Baskı ve şiddet altında söyledim

Türkiye'nin yakından izlediği Narin Güran cinayetiyle ilgili davaya bugün de devam edilecek. İlk duruşma 14 saat sürmüştü. Narin Güran'ın ağabeyi Baran Güran ifadesinde "Olay nasıl böyle oldu, bilmiyorum" dedi. Baba, Arif Güran duruşma sırasında sinir krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı...

Salim Güran'in eşi ifade değiştirdi: Baskı ve şiddet altında söyledim

Türkiye'nin yakından izlediği Narin Güran cinayetiyle ilgili dava ikinci gününde. Bugünkü duruşmada tanıklar dinleniyor. Tutuklu sanıklar duruşma salonuna getirildi. İlk olarak Narin Güran'ın ağabeyi Baran Güran tanık olarak dinlendi.

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduğu izlenimi verilen ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması dün (7 Kasım) başladı.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşma tam 14 saat sürdü. Duruşmada tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar, ağabey Enes Güran, anne Yüksel Güran ve amca Salim Güran ile “müşteki” sıfatıyla katılan baba Arif Güran ile tanıklardan Gazal Bahtiyar dinlendi.

SANIKLAR VE TANIKLAR GETİRİLDİ

Türkiye'nin takip ettiği davanın ilk duruşmasında sanıklar savunmalarını yaptı. Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanıklar, sorulara genellikle ‘Bilmiyorum, hatırlamıyorum’ gibi yanıtlar verdi.

4 sanık ve 26 tanık, davanın ikinci gününde geniş güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesine getirildi.

TANIK OLARAK DİNLEYEN BARAN GÜRAN'IN BEYANI: NAHİT EREN'İN ÜSTÜNE YÜRÜDÜ

Saat 09.00’da başlayan ikinci duruşmada, ağabey Baran Güran tanık olarak dinlenmesiyle başladı. Duruşma salonundan aktaran Gazeteci Emrullah Erdinç, "Duruşma salonu karıştı" diyerek şunları aktardı:

Mahkeme başkanı: Annen, amcan ve kardeşin sanık, tanıklık yapmama hakkın var.

Baran: Tanıklık yapacağım. Erzurum'da çalışıyorum, saat 7-8 gibi kardeşim Muhammet aradı Narin'in kaybolduğunu söyledi. Ben de eve geldim caminin orada toplanmışlardı sonra 112'yi aradım

Hakim: Amcanın evine kamera kurulmuş gizli toplantı yapılmış

Baran: Gizli toplantı evde mi olur? Bakan geliyor evi boşaltın diyorlardı bakan geliyordu gizli toplantı olsa köyde olmazdı.

Hakim: Kadınlar kavgası

Baran: ben orada değildim.

Hakim: Kadınların ağzı kapatılıyor konuşmasın diye

Baran: Herkes gergin

Hakim: "Erkekler yaptı neden susuyorsunuz" diye kadınlar söylemiş.

Baran: Herkes gergin o gerginlikle söylenmiştir.

Hakim: Narin kaçırıldı veya öldürüldü diye bir şey duydun mu?

Baran: Olay günü bir araba geldiği söylendi bir araba gelmiş o gün biz kaçırılmış dedik. Şıha gidildi ölse ben bilirdim dedi kaçırılmış dedi biz de kaçırılmış sandık.

Diyarbakır baro eski başkanı Nahit Eren soruyor

Nahit Eren: Biz sorgu yaparken sen dışardaydın

Salim Güran "Sen neyin peşindesin" dedi.

Nahit Eren: Baran’ın da benim peşinde olduğum şeyin peşindeyim. ----bu esnada baba Arif Güran yine ağlamaya başladı.

Avukat: Arif Bey lütfen benim neyin peşinde olduğumu söylemem lazım benim amacım; Yaşamıma da neden olsa 3 çocuk babası olarak mis gibi kokan Narin'in katilinin peşindeyim. O yüzden Baran sana adli tıpta kardeşini göstermedim o kokuyu alma diye sende mis kokusuyla kalsın diye. Arif Güran haykırarak Kürtçe konuşmaya başladı. Baran Güran üstüne yürümek istedi. Baran babasını durdurdu.

Arif Güran: Kızım katledilmiş sen ne diyorsun diye haykırarak duruşma salonundan çıkartıldı.

104031143-rrr.jpg

Duruşmayı takip eden Güran ailesi mensupları, Nahit Eren'e isyan edip "onu istemiyoruz" dediler. Sanık avukatları da "böyle yargılama yapılamaz" diye tepki gösterdiler. Mahkeme başkanı da duruşmayı izleyen Güran ailesi fertlerinin yanına gitti sakinleştirmeye çalışıyor. DUruşma salonu karıştı. Başkan, avukatlara soruyu direkt soracaksınız. direkt sorulmazsa salondan çıkartırım dedi.

Artı Gerçek'ten Rojhat Abi'nin duruşma salonunda aktardığına göre, Diyarbakır Barosu avukatlarının Baran Güran'a "sence kardeşine ne oldu?" sorusu üzerine Baran Güran, "Kız kardeşim tepeye çıkmadan önce (Nevzat Bahtiyar'a dönerek) bu köpek tarafından kaçırıldı" dedi. Neden yapmıştır sorusuna ise, 'cevap vermek istemiyorum' şeklinde yanıt verdi.

'ENES, SALİM'İ İLİŞKİ İÇİNDE GÖRSE KAFASINA SIKAR'

Sanık müdafiilerinin Baran Güran'a, Nevzat Bahtiyar ile Arif Güran arasındaki araç ticaretini sordu, Baran Güran, "Ben de şahidim. Ticaretten dolayı ortada bir zarar vardı. Babam ilk önce güzel bir dille anlattı. Sonra köyden yaşlı iki adam çağırdı. Nevzat da karşı çıktı kekeledi. Ben saldıracaktım babam tepki gösterdi bana." Ardından 'Sence Nevzat bu tartışmadan dolayı Narin'e bunu yapmış olabilir mi? sorusuna Baran Güran, 'yapmış olabilir. Çünkü bu çok soğukkanlıdır. Cinayet işlemiş gibidir. Salim Güran amcamdır. Kendisi 7/24 jandarmayla beraberdi. Hep aramalar katılıyordu. Amcam yeğenlerini dövmez. Enes eğer Salim'i böyle bir ilişki içinde görse silahla kafasına sıkar. Silah olmasa bıçakla doğrar." dedi.

'TERLİĞİ KOLLUK KUVVETLERİNE TESLİM ETTİM'

Baran Güran'dan sonra Narin Güran'ın kuzeni tanık Osman Güran konuştu ve ifadesinde şunları söyledi:

"Enes'le sadece Narin'in kaybolduğu gün görüştüm. Beraber arama çalışmalarına katıldık. Konuşmadık sadece aynı ortamdaydım. Dedemin evinin önündeydim. Arif Güran aracıyla geldi. Biz petrole gittik bir şeyler aldık. Ben araç koltuğunu kendime göre ayarlarken yerdeki paspasın üzerinde bir terlik gördüm. Muhammet de 'yol üstünde bu terliği aldım, unuttum dedi' dedi. Sonra bende kolluk kuvvetlerine teslim ettim."

TANIK MUHAMMET KAYA: 'TERLİĞİ ÜFÜRÜKÇÜYE GÖTÜRDÜK'

Salim Güran'ın yeğeni tanık Muhammet Kaya ifadesinde şunları söyledi:

"İkinci gün ben terliği gördüm. Sür almaya gitmiştim. Köye yaklaşık 2.5 kilometre uzaklıktaydı. Yolun yan tarafında da çingeneler vardı. Belki onlarındır dedim. Sonra dönüşte üstünden geçtim. Ne olur ne olmaz alayım yengeme göstereyim dedim. Köye gittin toplantı alacaklardı. Herkesi çıkardılar. O esnada Osman geldi petrole kadar gidelim sigara alalım dedi. Arabaya bindi terliği fark etti. Nedir bu? dedi. Bende yolda bulduğumu sonra çıkarmayı unuttuğumu söyledim. Bir üfürükçü terlikten sinyal aldığını söyledi. Dicle Üniversitesi taraflarını gösterdiğini söyledi. Biz de iç araç oraya gittik. Sonra dokuz saat istihbarat beni darp etti. Salim Güran'ın Eğertutmaz deresine gidip gitmediğini de bilmiyorum."

NARİN GÜRAN'IN YENGESİ: 'NEVZAT BAHTİYAR İFTİRA ATIYOR'

Narin Güran'ın yengesi tanık Maşallah Güran, "Narin'in öldüğü gün komutan geldi başsağlığı diledi. Yüksel komutana, 'hani bana söz vermiştin kızım nerede?' dedi. Ve baygınlık geçirdi. Sonra Yüksel'in kız kardeşi geldi. Kimse sizi yönlendirdi mi sorusuna, 'hayır kesinlikle." yanıtını veren Maşallah Güran, "Salim'de hiç panik, heyecan görmedim. Her günkü haliydi. Nevzat'ı tanırım komşumuzdur. Eskiden iyiydi. Şimdi şüpheler ona gidiyor. Nevzat'la bir husumetimiz yok. Nevzat'ın birini öldürme ihtimali bugüne kadar yoktu. Enes ve Yüksel'in de çocuklarını öldüreceğine inanmıyorum. Yüksel beni çağırdığı zaman tek başınaydı. Nevzar Bahtiyar'ın iddialarını kabul etmiyorum. İftira atmasın" diye konuştu.

İLK GÜN 4 SANIK, 2 TANIK DİNLENDİ

Dünkü duruşmada önce Nevzat Bahtiyar’ın, ardından da sırasıyla Enes, Yüksel ve Salim Güran’ın ifadeleri alındı. Sanıkların ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından, Narin’in babası Arif Güran tanık olarak dinlendi. Ardından da Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar dinlendi.

MAŞALLAH GÜRAN HAKİM KARŞISINDA

Muhammet Kaya’nın tanık ifadesi sona erdi ve Maşallah Güran getirildi.

Mahkeme Başkanı, yemin için herkesi ayağı kaldırdı. Maşallah Güran yemin etti.

Mahkeme Başkanı Maşallah Güran’a sordu:

"Kadınlar kavgası nedir?"

Maşallah Güran: "Narin’in bulunduğu gün Hülya komutan geldi, Yüksel’e haber verdi, 'Başın sağ olsun' dedi. Yüksel de, 'Hani bana söz vermiştin,' dedi. O anda çığlık attı, bayıldı. Sonra ekip onu ambulansa aldı."

"Ben de dedim, 'O Narin, hangi şerefsizler sana kıydı? Allah belanı versin.' Özür diledim küfür için."

"ERKEKLER SİZİN AĞZINIZI KAPATMAYA ÇALIŞMIŞ..."

Mahkeme Başkanı: "Burada küfür serbest, her şeyi anlat."

"Her şeyin herkes tarafından bilindiğini söylemişsin, beni konuşturmayın demişsin."

Maşallah Güran: "Hayır, kesinlikle öyle demedim."

Mahkeme Başkanı: "Erkekler sizin ağzınızı kapatmaya çalışmış."

Maşallah Güran: "Hayır, öyle bir şey yok."

Mahkeme Başkanı: "Birsen’in ağzını kapatanlar oldu mu?"

NARİN'İN KOŞARAK GİTTİĞİ VİDEO...

Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Salim sizi ifade için yönlendirdi mi?"

Maşallah Güran: "Hayır, kesinlikle olmadı."

Mahkeme Başkanı: "Siz bizim eve geldi diyorsunuz ama."

Maşallah Güran: "Narin hep bizdeydi, hep aklımdaydı. Aklıma o geldi. 17.40’ta Mina geldi…"

Mahkeme Başkanı: "Şimdi Narin’in koşarak gittiği video var. O sırada size mi geliyordu?"

Maşallah Güran: "Evet, bize geldi. Kızlarım evde değil diye camiye gitti."

Mahkeme Başkanı: "Yani o videodan önce sizin evinize geldi. Peki, iddia makamının iddiası şu: Birsen ve Melike, Salim’in size geldiğini ve başka saat söylettiği belirtiliyor."

Maşallah Güran: "Öyle bir şey yok, sayın hakim."

Mahkeme Başkanı: "Kızınıza 17.40’ta söyle demiş."

Maşallah Güran: "Bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Salim evinize geldi mi peki o gün?"

Maşallah Güran: "18.30 sıralarında geldi."

"SALİM'DE ŞÜPHELİ BİR ŞEY SEZDİN Mİ?"

Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Salim’de şüpheli bir şey sezdin mi?"

Maşallah Güran: "Her zamanki haliydi."

Mahkeme Başkanı: "Panik ve heyecan var mıydı?"

Maşallah Güran: "Yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ı tanır mısın?"

Maşallah Güran: "Komşumuzda."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat ve Güran ailesinin arası nasıldı?"

Maşallah Güran: "Bugüne kadar iyiydi, bu saatten sonra bizim için bittiler."

Mahkeme Başkanı: "Niye?"

Maşallah Güran: "Şüphe ona gidiyor."

Mahkeme Başkanı: "Şüphe Enes’e de, Salim’e de, Yüksel’e de gidiyor."

Mahkeme Başkanı: "O kamera görüntülerini çıkarın lütfen."

Maşallah Güran: "Çıkacak."

"ENES VE YÜKSEL ÖLDÜRÜR MÜ?"

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’la husumet yok mu?"

Maşallah Güran: "Yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın birini öldürme ihtimali var mı?"

Maşallah Güran: "Bu ana kadar yoktu."

Mahkeme Başkanı: "Salim’in var mı?"

Maşallah Güran: "Yok."

Mahkeme Başkanı: "Enes ve Yüksel öldürür mü?"

Maşallah Güran: "İnanmıyorum."

Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Sizin eviniz nerede?"

Maşallah Güran: "Köyde."

Mahkeme Başkanı: "Neresinde?"

Maşallah Güran: "Tepenin altında."

Mahkeme Başkanı: "Arif’in evi ile ne kadar mesafe var?"

Maşallah Güran: "Bilmiyorum."

Mahkeme Başkanı: "Sizin evinizden Ariflerin evini görebiliyor musunuz?"

Maşallah Güran: "Yok."

Mahkeme Başkanı: "Yüksel ilk size geliyor değil mi, Narin nerede diye?"

Maşallah Güran: "Evet."

Mahkeme Başkanı: "15.15-15.30 arasında Yüksel’in evinde bir hareketlilik gördün mü?"

Maşallah Güran: "Görmedim."

Mahkeme Başkanı: "Nevzat’ın evini görebilir misin?"

Maşallah Güran: "Göremem."

Mahkeme Başkanı: "Hareketlilik duymadın mı?"

Maşallah Güran: "Duymadım."

"NARİN KAYBOLDUKTAN SONRA BİR HALI YIKAMASI OLDU MU?"

Savcı (kadın), Maşallah Güran’a sordu:

"Birsen, ilk beyanı ile ilgili Maşallah Güran’ın yanına geldi. Ses net duyulmuyor."

Savcı: "Birsen’in ifadelerini soruyor."

Diyarbakır Barosu'ndan bir avukat, Maşallah Güran’a soruyor:

(Mahkeme Başkanı ayakta dinliyor)

"Salim o gün sizin evinize geldiğinde telefonla görüştü mü?"

Maşallah Güran: "Ben o sırada yukarı çıktım, geldiğimde yoktu zaten."

Avukat: "Enes sizin eve gelip Narin'i sordu mu?"

Maşallah Güran: "Yok, ben Enes’i görmedim. Narin annesinden izin alıp benim geç saate kadar dururdu, annesi güvenirdi."

Avukat: "Peki, annesi size gönderdiği zaman teyit eder miydi, geldi mi vs. diye?"

Maşallah Güran: "Yok, bende olunca rahat olurdu."

Avukat: "Narin kaybolduktan sonra bir halı yıkaması oldu mu?"

Maşallah Güran: "Hayır."

Mahkeme Başkanı, Maşallah Güran’a sordu:

"Narin size geldiğinde, Yüksel sizi arar mıydı genel olarak?"

Maşallah Güran: "Narin, annesinden izin alır, öyle gelirdi."

Mahkeme Başkanı: "Karanlık olunca nasıl dönerdi?"

Maşallah Güran: "Ya oğlum bırakırdı ya abisi gelirdi."

Mahkeme Başkanı, Yüksel, Enes ve Salim Güran’a seslendi: "Tanıklara soru sormak istiyor musunuz?" Enes soru sormak istedi.

Enes Güran: "Yenge, ben annemin yanındayım, beni gördün mü tepede? Muhammet de yanımdaydı."

Maşallah Güran: "Görmedim."

SALİM GÜRAN, MAŞALLAH GÜRAN'A SORU SORMAK İSTEDİ

Salim Güran, Maşallah Güran’a soru sormak istedi. Ne dediği anlaşılmadı; yüksek sesle bir şey söyledi. Mahkeme Başkanı müdahale ederek, soruyu iptal etti.

Sanık avukatı, Maşallah Güran’a sordu:

"Arif ile Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Gazal Bahtiyar, Nevzat Bahtiyar’ın eşi, 'Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık,' demiş."

Maşallah Güran: "Benim evimde böyle bir şey olmadı."

Sanık avukatı: "Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar, 'Biz buralardan gideceğiz,' dedi mi?"

Maşallah Güran: "Hayır. Şunu söylemek istiyorum, yangın çıkmadan önceki gün Yüksel’lerdeydik, Yüksel ağladı, sigara verdim. Rüya gördüm, ‘köy yanıyordu,' dedi. Sonraki gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?"

Mahkeme Başkanı araya girdi: "Olur, olur, rüyalar alemi diye bir şey var."

ÇOCUK M.E.G. HAKİM KARŞISINDA

Tanık çocuklar, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile dinlenecek.

Mahkeme, kısa aranın ardından başladı. Çocuk M.E.G dinleniyor. Psikolog eşliğinde soru soruluyor.

Pedagog, çocuk M.E.G.’ye sordu:

"Narin o gün camiye gitti. Kim kim evdeydiniz, neler yaşandı. Anlatabilir misin?"

M.E.G.: "Narin gittikten sonra Enes abimle oyun oynadık. Annemin telefonu ile oynuyorduk, o da annemin telefonu ile oynuyordu. 2 el attık, çıktık."

Pedagog: "Saat kaç gibiydi?"

M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum."

Pedagog: "Saat 16.30’a kadar evde uyudun mu?"

M.E.G.: "O saatlerde bakkalın oraya indim."

Pedagog: "Şimdi tekrar sorayım, siz PUBG oynadınız. Sen uyandığında evde kimler vardı?"

M.E.G.: "Annem vardı ve Eren vardı."

Pedagog: "Abinin evden çıkma zamanı ne zamandı?"

M.E.G.: "Bilmiyorum."

Pedagog: "Hediye yengeni gördün mü?"

M.E.G.: "Geldiğini görmedim."

Pedagog: "Nereden biliyorsun geldiğini?"

M.E.G.: "Eren dedi."

Pedagog: "Ne dedi?"

M.E.G.: "Gördüm dedi."

Pedagog: "Sonra nereye gittin?"

M.E.G.: "Bakkala gittim."

Pedagog: "Kim vardı?"

M.E.G.: "Abim vardı. Ben eve giderken Enes abim oradaydı, konuşuyorlardı."

Pedagog: "Ne konuşuyordu?"

M.E.G.: "Bilmiyorum, Ufuk Kaya vardı.

Abimin terliği yoktu, Osman’a gelince bana terlik al dedi. Sonra Osman Dörtyol’a gitti, terlik baktı. O sırada annem sofrayı bıraktı, Narin’i çağır dedi. Sonra koltuğun üzerine çıktım, camdan Melike, 'Narin orada mı?' dedim. 'Yok' dedi. Sonra annem gitti, yengem Maşallah oradaydı. "Yengem yok dedi. Sonra yengem Hediye'yi aradı. Ben onların evine gittim. 'Narin orada mı?' dedim, yok dedi."

Pedagog: "Bu aralar saat kaç gibiydi?"

M.E.G.: "Karanlık olmuştu."

"SALİM AMCAN NEREDEYDİ?"

Pedagog: "Salim amcan neredeydi?"

M.E.G.: "Onu okulun orada gördüm."

Pedagog: "Okulda görünceye kadar hiç görmedin mi?"

M.E.G.: "Kimi?"

Pedagog: "Salim amcanı."

M.E.G.: "Yok, görmedim. Sonra Salim’in evine gittik, Gizemgil açtı kapıyı."

Pedagog: "Nevzat’ın da evi çok yakın değil mi?"

M.E.G.: "Oraya gitmedik."

Pedagog: "Peki, onlar duymadı mı siz ararken?"

M.E.G.: "Yok."

Pedagog: "Onlara bir şey söylediniz mi?"

M.E.G.: "Halit Zeyno orada oradaydı, Narin’i arıyoruz dedim."

Mahkeme Başkanı araya girdi:

"Net bir şekilde soralım. Hediye yengen geldiğinde kim kapıyı açtı, sorusunu yöneltir misiniz uygun bir dille?"

Pedagog, tekrar sormaya başladı:

"Hediye yengen geldiğinde evde kim vardı?"

M.E.G.: "Eren açmış."

Pedagog: "Sen orada mıydın?"

M.E.G.: "Yok."

Pedagog: "Neredeydin?"

M.E.G.: "Evde."

Pedagog: "Neresinde?"

M.E.G.: "Oturma odasındaydım."

Pedagog: "Başka kim vardı?"

M.E.G.: "Annem vardı. Bir koltukta annem, diğerinde abim uyuyordu."

Pedagog: "Sen Hediye yengenin geldiğini kendin gördün mü?"

M.E.G.: "Kendim görmedim."

Pedagog: "Hediye yengen ikinci kez daha gelmiş, o zaman sen ne yapıyordun?"

M.E.G.: "Hatırlamıyorum."

Pedagog: "Sen Eren söyledi dedin, birinciyi mi söyledi, ikinciyi mi?"

M.E.G.: "Birinciyi."

Pedagog: "Sen saatten emin misin peki?"

M.E.G.: "Saat 16.30 gibiydi."

Pedagog: "Bazı şeyleri hatırlamıyorsun ya, saati nereden hatırlıyorsun?"

Mahkeme Başkanı: "Hatırlamıyorsa zorlamayalım. Ben size iddiayı anlatayım, siz uygun bir dille anlatın. Söz konusu Narin’in cansız bedeninin evde olmasıyla ilgili."

Savcı, pedagoga sorduruyor:

Pedagog: "Kerem Güran seninle birlikte çeşmeye gittiğini belirtiyor. Saat 15.00 gibi."

M.E.G.: "Saati öyle değil."

Pedagog: "Sende bir yanılma olabilir mi?"

M.E.G.: "Saati hatırlamıyorum ama çeşmeye gittim."

TARTIŞMA YAŞANDI

Gazeteci Rojda Altuntaş'ın aktardığına göre, mahkeme salonunda ifadesi alınan çocuklarla ilgili tartışma yaşandı. Narin Güran'ın 6 yaşındaki kardeşinin ifadesinin alınması, çocuğun ağlaması üzerine iptal edildi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor," dedi. Mahkeme Başkanı sinirlendi. Yüksek sesle "Size bunu izah etmekten utanıyorum" dedi.

'NARİN KAYBOLDUĞU GÜN KADINLARIN ARASINDA KAVGA OLDU'

Pedagog, daha sonra çocuklardan M.G.'ye sorular yöneltti.

Pedagog: Narin kaybolduktan sonra kavga olmuş. Anlatır mısın?

M.G: Narin kaybolduğu gün kadınların arasında kavga oldu. Yüksel yengemi ambulansa götürdüler. Narin’in teyzesi, anneme parmağını salladı, ben de sinirle ayağa kalktım; 'Yeter, biz bir şey bilmiyoruz.' dedim.

Pedagog: Yasemin neden öyle dedi?

M.G.: Annemler çok ifadeye gelip gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu, bence ondan.

Pedagog: Peki annen kavga esnasında bir şey dedi mi Yasemin’e?

M.G.: Hayır, annem ona bakıyordu.

HAKİM: Narin ne zaman eve geldi, sorar mısın?

Pedagog: Narin olay günü size geldi mi?

M.G.: Kapı çaldı, 'Narin' dediler, ben Narin’i görmedim, köydekiler hep 17.00-18.00 diyordu.

Pedagog: Bu olaylardan sonra İstanbul'a gidip geldi. Konuştunuz mu?

M.G: Bize geldi ama hiç konuşmadık.

Pedagog: Anneniz ya da ablanız konuştu mu?

M.G.: Hayır.

Pedagog: Saat konusunda Enes’in size telkini oldu mu?

Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Nahit Eren araya girdi: Enes’in "Bu saatte görmeniz imkansız" gibi söylemi olmuştu. Bunu sorar mısınız?

Pedagog sordu: Bu konuda ne düşünüyorsun?

M.G.: Hayır, ben duymadım.

SALİM GÜRAN'IN EŞİ MELEK GÜRAN ÖNCEKİ İFADELİRİNİ İNKAR ETTİ

Salim Güran’ın eşi Melek Güran’ın tanıklığına da başvuruldu. Güran, Narin’in kaybolduğu ilk güne dair, “Bahçeden eve geldim. Kızlarım kalktı, yataklarını topladı. Temizliğimizi yapıp, kahvaltı yaptık. Saat 12.00’de çarşıya çıktık. 2 buçuk saat sonra eve geldik. Eşime yiyecek bir şeyler hazırladım. Yedikten sonra dinlendi. Sonra kalkıp, tarlaya gideceğini söyledi. 3 buçuk, 4 civarı evden çıktı. O gün eve gelmedi. O gün kimse evimize gelmedi. Bende dışarıya çıkmadım. Kızlarım da evden çıkmadı” ifadelerini kullandı.

Eşinin her hangi bir hareketinden kesinlikle şüphelenmediğini söyleyen Güran, jandarmayı yönlendirdiğine dair iddialara ilişkin ise “Eşim kesinlikle yönlendirmedi jandarmayı. Eşim bir hafta boyunca yatmadan aramalarda onların yanındaydı” dedi.

BASKI VE ŞİDDET ALTINDA SÖYLEDİM

Daha önceki ifadesini baskı altında verdiğini söyleyen Güran, “Medyada ‘Melek Güran eşi Salim Güran’dan şüpheleniyor’ deniyor. Kesinlikle yok böyle bir şey” dedi.
Baskı ve şiddet altında, “Eşimden şüpheleniyorum” dediğini söyleyen Güran, bunu daha sonra düzelttirdiğini fakat “yalan” şekilde basına sızdığını iddia etti. Güran, Diyarbakır Barosu’ndan bir avukatın “Eşinizin sizi aldattığına dair beyanları var” demesine, “Eşim kesinlikle beni aldatmaz, hiçbir zamanda aldatmamış” tepkisiyle karşılık verdi. Güran, Narin’i kimin öldürdüğüne dair soruyu ise “Nevzat Bahtiyar öldürmüştür. Başka kim öldürmüştür. Eşimin üzerine iftira atmış. Eşime güveniyorum. Kesinlikle o öldürmemiştir” şeklinde yanıtladı.

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Duruşmaya Saat 16.00’ya kadar ara verildi.

SALİM GÜRAN GÖZLEM ALTINDA TUTULACAK

DHA'da yer alan habere göre de duruşmada fenalaşarak Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürülen ve bir süre acil serviste bekletilen babası Arif Güran’ın, yapılan tahlillerle kan şekeri değerinin düşük olduğu belirlendi. Arif Güran’ın, bir süre daha gözlem altında tutulacağı öğrenildi.