Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Sağlıkta atladığımız çağ ve çağın virüsü korona!

Dünyayı kasıp kavurun koronavirüs, Türkiye'de o malum lobiyi yine ortaya çıkardı. Hani şehitlerin gelmesinin, afetlerin, felaketlerin ve faciaların ardından ortaya çıkıp "siyaset yapma zamanı değil" diyen, ardından da iktidar sahiplerinin aynı hususlar üzerinden siyaset yapmasıyla kayıplara karışan lobi var ya, ondan bahsediyorum.

Bu lobi, koronavirüsün ülkemize sıçramasının ardından kendini göstermedi henüz. Salgın korkusuyla "bulaşmayalım" kimseye diye düşündüklerinden mi yoksa kimsenin bu konuda fazla bilgi sahibi olmaması mıdır bunun sebebi bilinmez. Ancak bu lobinin mensuplarından biri geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yaptığım bir paylaşım nedeniyle karşıma çıktı ve şöyle dedi; "Bu siyaset olayı seçim zamanlarında yapılsa nasıl olur? Beni yanlış anlama, ben A, B, C partisi değilim ama birlik günü..." Ben ise söz konusu paylaşımımda şöyle demiştim; "Korona testi yapabilecek sadece 3 laboratuvar var ve uluslararası sertifikaları yok! 'Sağlıkta çağ atladık' diyenlerin çağımızın salgını karşısındaki Türkiye'si bu! Hasta garantili Şehir Hastaneleri, Millet Bahçeleri ve gereğinden fazla İmam-Hatip Liseleri ile çağ atlanmıyor!"

Oysa bırakın siyaset yapmayı, gazeteci-yazar kimliğimi öne çıkarma niyetim bile yoktu bu paylaşımı yaparken... Ancak bu yazımda siyasetin de, gazeteciliğin de daniskasını yapmak farz oldu! Evet farz oldu; çünkü bu ülkede her kesimden insan olağanüstü ve "birlik" olunması gereken dönemlerde "aykırı" bir şeyler söyleyen siyasetçi ya da gazeteci olunca, prim yapmaya çalıştığına, halkın duygularına yani tribüne oynadığına inanıyor... Siyasete de, gazeteciliğe de en çok böyle dönemlerde ihtiyacımızın olduğu bilinci ise hak getire!

Bu ülkede hasta garantili şehir hastaneleri, geçiş garantili yollar, köprüler yapılacak, verilen garantiler için devletin kasasından milyon dolarlar çıkacak ve iktidar sahipleri, "Birlik olmamız gerekmeyen" zamanlarda, "sağlıkta çağ atladık" diye, üstelik kendilerinden önceki Türkiye'yi mahkûm ve itham ederek propaganda yapacaklar, lakin çağın virüsü korona karşısında Türkiye'nin test yapabilecek sadece 3 laboratuvarı olacak ve biz de bunu dile getirmeyeceğiz, öyle mi? Dile getirdiğimizde ise, ülkenin birliğine kastedeceğiz, öyle mi? Koronavirüs sağlıkta atladığımız çağdan daha da ileri bir çağın virüsü de, biz mi bilmiyoruz?

Ne yapmalıydım? Gerçekleri, eksiklikleri duyurmak, böyle zamanlardan çıkarılması gereken derslere işaret etmek yerine, virüse karşı tedbirler alıyor ve halkı bilgilendiriliyor diye, zaten o makamda olan her ismin yapması gereken rutin işi yaptığı için Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'yı yerlere göklere sığdıramayan bir paylaşım yapmalı ya da yazı mı yazmalıydım?

Elbette yapılan doğru ve yararlı işleri, atılan gerekli adımları desteklemek gerekiyor. Ancak, siyasetin ülkeye ve topluma hizmet sanatı, gazeteciliğin de "kamu gözetçiliği" ve halka gerçekleri duyurma görevi olduğunu unutmamızı, askıya almamızı gerektirmez! Öyleyse en sert muhalefeti, en hızlı gazeteciliği şehit geldiği zaman, afetlerin ardından, insan sağlığının bir tehlike ile karşı karşıya kaldığı anda yapacağız. Yani tam da vaktiyken doğruları, yanlışları, eksiklikleri söyleyeceğiz ki, aynı acıları, aynı faciaları bir daha yaşamayalım, felaketleri daha az bir zararla atlatalım... Ülkenin birliğine, çağ atlamasına da hizmet budur!   

Yazarın Diğer Yazıları