TELE1’de Gerçek Haber Gerçek Ekonomi programında konuşan Özdemir, ekonominin resesyona, yani durgunluk dönemine girdiğini ifade etti.
TELE1’de Gerçek Haber Gerçek Ekonomi programında konuşan Özdemir, ekonominin resesyona, yani durgunluk dönemine girdiğini ifade etti.
Özdemir, “Son 20 yıldır ciddi bir kriz yaşanmadı. Ancak yakında panik boyutuna ulaşacak bir ekonomik krizle karşı karşıya kalacağız. Ne yazık ki, Mehmet Şimşek’in bu konuda yeterli kriz tecrübesi bulunmuyor” dedi.
“KRİZ TECRÜBEMİZ YOK”
Özdemir, şu ifadelere yer verdi:
“Fiyatlardaki kontrolsüz yükseliş yani Turizm sektörünü aşırı pahalı yapacak o fiyat artışını tahmin edemediler. Yani her seneki normal istatiksel olarak işte Türk turizmi yüzde 120 büyüyecektir, 35 milyar dolarla 50 milyar dolar arası bir gelir hesap edildi. Buradaki yanlış hesap buydu. Türkiye’nin artık çok pahalı bir ülke sınıfında olduğu söyleniyor. Bu Türkiye adına kötü bir şey.
Tamam, biz vatandaş olarak alışkınız artık, bağışıklığımız var pahalılığa. Ama yabancılar bu kadar pahalı bir ülkeye gelmeyi tercih etmiyor. Düşünebiliyor musunuz kendi ülke vatandaşının ucuz diye Yunanistan’a gittiği bir ülkede siz İngiliz’i Alman’ı Fransız’ı Türkiye’ye çekebilir misiniz? İşte çekemediler. Bu büyük bir hesap yanlışlığından kaynaklandı.
Türkiye aslında çok uzun süredir, 20 yıldır bir resesyon görmedi. Son 20 yıldır ciddi bir kriz görmedi. Bakın geçen haftanın gündeminde ne vardı? Bazı bankaların özellikle o Nass döneminden kalan o yüzde yüzde 14-15 faizli krediler var ya, işte onları geri istemeye başladı.
Hani bir dönem ‘Alma abi alma’ diye bir çıkışı vardı ya sayın Kavcıoğlu’nun, işte o dönemde alınan kredilerin şuanda bankalarda yarattığı sorun nedeniyle geri çağırılması söz konusu. Peki bankalar bunu neden yaptı? Aynı sorun bankacılık sektöründe de var.
Bankacılık sektöründe şuanda şube müdüründen en üst yönetime, genel müdüre kadar hiçbirinin böyle bir kriz tecrübesi yok. Böyle bir resesyon tecrübesi yok. Yani kitaplarda okuduklarıyla kalıyorlar. Ve gerçek anlamda krizle yüz yüze geldiklerinde böyle saçma sapan bir durum çıkıyor. Bu sebeple önümüzdeki günlerde özellikle eylül, ekim, kasım ayında biz ciddi anlamda panik düzeyinde bir ekonomik kriz yaşayacağız.
Şuana kadar sessiz sakin, oturduğumuz yerde daha az tüketerek ya da daha az kazanarak yaşadığımız krizi daha da derinleştireceğiz. Daha da derinleştiğini göreceğiz. Çünkü kriz tecrübemiz yok. Kriz tecrübemizin olmaması yanı sıra aynı zamanda ekonomi yönetimi de yok. Bakın Mehmet Şimşek’in de bir kriz tecrübesi yok maalesef.”
