FETÖ, Türk Ordusu'na kumpaslar kurar, Türk milleti için ölümü yok sayan subayları kendi yurdunda tutsak eder, Silivri önünde olmazsınız! Vatanın ırmakları, ormanları, yeraltı kaynakları, kıyıları peşkeş çekilir, direnen vatanseverlerin yanında olmazsınız! Türk tarımı ithalata muhtaç hale getirilir, çiftçi perişan edilir, ses çıkarmazsınız!

Türkiye adalette, eğitimde ve daha birçok alanda yapısal sorunlarla boğuşur ama siz tek bir proje ortaya koymaz, tek bir çözüm önerisi getirmezsiniz! Şeker Fabrikaları küresel hoyratlar için satılır, gündeminize dahi almazsınız! Suriyeliler üzerinden Türk vatanının demografik yapısı değiştirilmeye çalışır, iktidar "ensar-muhacir" edebiyatı ile Suriyelileri kalıcı hale getirmeye çalışır, siz kulağınızın üstüne yatarsınız!

İttifak ortağınız andımızı "faşist bir ayin" görür, yumruklarınızı bile sıkmazsınız! İmralı'dan mektup sipariş edilir, aklamaya çalışır, bir başka teröristin TRT'ye çıkarılmasına üç maymunu oynarsınız! Hem Türk milliyetçiliğini kimseciklere bırakmaz hem de termik santrallerin filtresiz çalışmasını uzatan bir düzenlemeye, yani Türk insanının zehirlenmesine el kaldırırsınız!  

Halk 'güncellemelerle' limon gibi sıkılır, iktidardan olmayan ekmeği ile terbiye edilir, yanaşma düzenine yanaşmayana ne iş ne ihale verilir, siz düzenin devamı için iktidarı ayakta tutarsınız! Çünkü Türk milliyetçiliğinin halkçılıktan ayrı düşünülemeyeceğini bilmezsiniz bile!

Muhaliflik eden, eleştiren oldu mu, "hain" ilan eder, düşünmeyi havale edersiniz! Düşünceyi ifade hürriyetinin Türk milliyetçiliğinin en kadim değeri olduğunu da bilmediğinizi söylememe gerek yok sanırım!

"Her şey Türk için, Türk tarafından Türk'e göre" noktasından, "Her şey Türklüğü ayaklar altına alanlara destek için" noktasına gelir, bir de üstüne milliyetçilik, ülkücülük pozları verirsiniz. Hamasi nutuklar, iki sert söz, bir bozkurt işareti, bir de lidere sadakati gösterdin mi, günlük milliyetçilik kotasını doldurmuş olursunuz!

Eski bir MHP'li, ömür boyu Türk milliyetçisi olarak söylüyorum; Ülkücülük ahlaktır, mertliktir. Şahsi çıkarlarını yok saymaktır. Değerleri çöpe atmak değil! Tetikçilik değildir milliyetçilik, arkadan saldırmak değildir ülkücülük. Şiddet jargonuyla mafyacılık, kabadayılık yapabilirsiniz ama Milliyetçilik-Ülkücülük asla!

Neyse daha fazla konuşmayayım ben. Katışıksız bir Türk milliyetçisi olan Okan Kilit'e bırakayım sözü… Onun sözleri ile bitiriyorum, bir milliyetçinin 'milliyetçilere' muhalif yazısını… Bakın ne diyor; "Ne yani Özgür Özel'e yumruk atmakla Milliyetçi mi oldun?

Git konuş koca koca binalarda çalışan işçilerle. Bak bakalım kaç tanesi artı mesai ödenmeden 12 saat boyunca çalıştırılıyor. Hadi sıkıysa yumruğunu o patrona at!

Köylü keyfinden göçmüyor şehre. Giyimini kuşamını bırak ektiği yediğine yetmiyor!

Hani Milletvekilisin ya! Hadi mecliste vur yumruğunu kürsüye ara köylünün hakkını.

81 ilde niye bir tane bile Alevi vali yok diye hiç düşündün mü? Bugüne kadar bir kez olsun bile inancından dolayı, iktidarın 'Mülakat' dediği saçmalık yüzünden devlet dairelerinden kapı dışarı edilen Alevi gençlerin halini sordun mu? Hadi yiyorsa kaldır yumruğunu havaya 'Alevi kardeşlerimin hakkını yedirtmem' de.

Bak Atatürk'e küfrediyor birileri, sövmekle kalmıyor, bir de kendisine karşı gelen Türk evlatlarını 'Ananızı, bacınızı, kız çocuğunuzu bilmem ne yaparız!' diye tehdit ediyor.

Sen hiç o görüntüleri izlerken yumruğunu avuç içini kanatırcasına sıktın mı?

İki kelimeyi yan yana getirmek bile zor 'Çocuk gelin' yahu 'Çocuk gelin.' Birileri körpecik yavruların doğurganlığından bahsederken yumruğun tatile mi çıkmıştı?

Ne yani CHP'ye yumruk savurdunuz, HDP'ye iki küfür salladınız diye sizi milliyetçi mi ilan edelim? Şöyle başınızı kaldırın ve Türkiye'ye dönüp bakın, göreceğiniz manzara sizin eseriniz. O yumruğu bağrınıza vurun bağrınıza..."