Bazı bankaların sunduğu faiz avantajları yüzde 65'e kadar çıkarken, yıllık kümülatif getirisi yüzde 88'i geçebiliyor. Ancak, bu yüksek getiriler sürekli olarak vadeli mevduat hesapları için vaat edilmemektedir. Ayrıca, Kur Korumalı Mevduatlar (KKM) yaşanan değer kaybını sürdürürken, bu ürünlerin yatırım aracı olarak etkinliği azalmaktadır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, kur korumalı Türk Lirası mevduat ve katılım hesaplarındaki toplam tutar 2 trilyon 700 milyar 940 milyon liradan 2 trilyon 682 milyar 241 milyon liraya düştü.
Döviz Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduatlar, standart vadeli mevduata geçmek isteyen müşterilere aylık yüzde 60'ın üzerinde faiz avantajı sağlamaktadır.
Bu dönüşüm sürecinde, Döviz Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat'tan çıkış yapanlara, ortalama olarak 12 puan daha yüksek faiz uygulanmaktadır. Örneğin, 100 bin liralık bir Döviz Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat'ın 32 günlük getirisi, yıllık yüzde 65 faiz oranıyla 5145 liraya kadar çıkabilmektedir.
Ancak dönüşüm sonrasında sürekli olarak yüksek faiz vaadi bulunmamaktadır. Bu durum, standart vadeli mevduat faizine dönüş yapılmasına neden olabilir.
Bir kısmı devlet güvencesi altında bulunan mevduatlar, yurt içindeki şubelerdeki Türk Lirası, döviz ve kıymetli maden cinsinden mevduatlar için 2023'te 400 bin TL'ye kadar, 2024'te ise 650 bin liraya kadar sigorta kapsamında bulunacak.
Mevduat faizlerinin yükselmesiyle birlikte doların getirisinin düşük seyrettiği bir ortamda, Kur Korumalı Mevduatlar (KKM) için önerilen yüzde 10 ile 20 arasındaki faiz oranları, standart vadeli mevduatın altında kalmaktadır. Bu durum, KKM'lerin ilgisinin zamanla azalmasına ve hatta kaybolmasına neden olabilir.
