Koronanın siyasi ayağı
FETÖ... Bir vakte kadar "sızıntı" ile, bir vakitten sonra ise kendisine "ne istedilerse verecek" bir iktidar bulduktan sonra devletin kurumlarını parselledi...
Biz inleri olduğunu, devletin kılcal damarlarına sızdıklarını düşünüyorduk ki, 15 Temmuz'un ardından devletin dehlizlerine kadar yerleştiklerini gördük!
Devletin en ciddi, en hayati kurumları; TSK'yı, MİT'i bile parselleyen bu ihanet şebekesinin, bir tek siyasete etki edemediğini de yine 15 Temmuz sonrasında anladık. Öyle ya, siyasi ayak halen bulunamadı...
Ortaya çıksın diye verilen önergeleri de dikkate alan olmadığına göre, demek ki devleti FETÖ virüsünden koruyamayan iktidar sahipleri, siyaseti koruyabilmeyi başarmışlar!
Ölümcül korona virüsü de tüm dünyada gösterdiği etkinin aksine, tıpkı ihanet virüsü olan FETÖ ile aynı akıbeti yaşadı Türkiye'de.
Ekonomiden spora, sosyal hayattan eğitim alanına, iş hayatından psikolojimize kadar her şeyi etkiledi, alt üst etti ama bir tek siyasete sıçramadı! Bir tek siyasetteki varlığı tespit edilemedi. Bir tek siyasette 'pozitif' çıkmadı korona...
Belediye başkanlarından, milletvekillerinden, bakanlardan, siyasi partilerin üst düzey isimlerinden bir tek kişide korona virüs vakası tespit edilmemesini kastettiğimi düşünmeyin. Yanılırsınız çünkü...
Tüm dünyada neredeyse eş zamanlı olarak yayılan korona virüs salgını gündelik alışkanlıklarımızı değiştirdi, toplumları kısa ve uzun vadede şekillendirecek derecede etkiledi. Salgının başından itibaren ABD'den Çin'e bütün toplumlar adeta testten geçiyor, korona nedeniyle "Yeni bir küresel düzen mi oluşuyor?" ve "Büyük devrimlerin eşiğinde miyiz?" sorularının cevabı tartışılıyor...
Gelin görün ki bizim siyaset cenahımız bildiğimiz gibi kaldı. Korona öncesi gibi yani. "Kutuplaşma" siyasetine korona molası verilmedi, aksine 'muhalefetin Türkiye karşısındaki şer güçleri ile yaptığı ittifaka' bir de koronanın dahil edilmediği, 'CHP virüsünün' koronadan daha tehlikeli ilan edilmediği kaldı...
Anlayacağınız her şeye etki ederken, siyasetin alışkanlıklarını değiştiremedi korona. Siyasetin iktidar sahiplerine etki edip, ulusal dayanışma ruhunu oluşturamadı mesela.
Siyasi rekabeti muhalefetin belediye başkanları ile rekabete kadar indiren Saray, topluma sunulacak yeni bir başarı hikâyesi olarak fırsat bildi koronayı. Oysa koronanın 'pozitif' şekilde etkilemesi gereken tek yerdi siyaset alanı...
El aleme maske, halka IBAN dağıttılar, sokağa çıkma yasağı sayesinde de koronanın yayılabileceğini kanıtladılar ama ciddi ciddi bu süreçten bir başarı hikâyesi çıkarmaya çalışıyorlar. Onlar da haklı tabii. Halka sunacakları yeni bir hikâye kalmamıştı...
Ve biz, evet bütün bir ülke, tüm dünyayı etkisi altına almış, her şeyi alt üst etmiş bir ölümcül virüse karşı böyle bir iktidarla mücadele verdik, veriyoruz... Koronadan daha vahim değil mi?