Sayın Kılıçdaroğlu!
Tarihi bir kavşaktayız!
1923''te cumhuriyeti kuran CHP, 2023''te cumhuriyeti kurtaran parti olabilir, OLMALI!
Tarih, Halk Partisi''nin sırtına bu vazifeyi yüklemiş durumda...
Bunun farkında olduğunuz düşünüyorum...
Peki CHP ''cumhuriyeti kuran parti'' madalyasının yanına, ''cumhuriyeti kurtaran parti'' madalyasını nasıl ekler?
Lafı hiç eğip bükmeyeceğim!
Bu sefer direkt kitabın ortasından konuşuyorum; DOĞRU ADAY, CHP''yi cankurtaran olarak tarihe yazar...
Doğru aday da Mansur Yavaş!
Ben Milliyetçi-Ülkücü gelenekten gelen bir isim olduğum için mi ''Yavaş doğru aday'' diyorum?
Asla!
Aynı rüzgarın, aynı ışığın başka bir isimde oluştuğunu görsem, emin olun yazardım...
Zira koca bir ülke, sireni acı acı çalan bir ambulansı bekleyen bir hasta gibi bir ''kurtarıcı'' bekliyor...
Peki siz sayın Kılıçdaroğlu niye doğru aday değilsiniz, biliyor musunuz?
Akçeli işleriniz mi var? Haşa!
Dürüstlüğünüze kim itiraz edebilir?
Bazı eleştirilerim olsa da, hatta bu eleştirilerin tonu sert de olsa, vatanseverliğinize de laf söyletmem...
Dost acı söyler; ''doğru cumhurbaşkanı'' olabilirsiniz ama ''doğru cumhurbaşkanı adayı'' DEĞİLSİNİZ, OLMAYACAKSINIZ!
Erdoğan karşısında aday olmuş bir Kılıçdaroğlu demek; Türk siyasetinde 1950''li yıllardan bu tarafa uzadıkça uzayan fay hatlarının etkisi ile sağ seçmen gruplarının sandığa gitmesi demek!
Dolayısı Kılıçdaroğlu ismi ya da CHP Genel Başkanı olarak başka bir ismin adaylığı demek; tek adam rejimini yüzde 70 sağ, yüzde 30 sol seçmen dengesine güvenerek kuran Cumhur İttifakı''na hayat öpücüğü vermektir...
Sayın Kılıçdaroğlu...
İttifak ortağınız Meral Akşener büyük bir siyasi öngörü ile ''Aday değilim'' jesti yaptı...
Üstelik Akşener, tıpkı Yavaş gibi; zıt seçmen kitlelerinden oy olma potansiyeline sahip olduğu halde ve ortak aday olması durumunda bu potansiyeli çok daha yukarıya çıkacak bir siyasi figür olarak bu karar aldı...
Şimdi jest sırası sizde!
Erdoğan''a etrafındakilerin ''Siz halife olacaksınız, ümmetin lideri olacaksınız, İslam Birliği''ni kuracaksınız'' şekilde hayal satması gibi;
Sizin de etrafınızda aday olmanız için, ''Siz bu nobranlığı, bu diktatörlüğü bitereceksiniz. Yeniden demokrasiyi getiren isim olarak tarihe geçeceksiniz'' şeklinde söylemler kullananlar varsa, sakın etkisine kapılmayın...
Aday olmayıp, bu söylemleri omzunda rütbe olarak taşıyacak isim yine olabilirsiniz...
Bırakın, Cumhur İttifakı ve Erdoğan''ın karşısında birinci dereceden büyük rakip, ilk kez sağ tandaslı bir isim olsun!
Şimdi bana; "Fatih kardeşim, sen böyle diyorsun da, bilmez misin ki rahmetli Süleyman Demirel''in ''Boş tencerenin düşüremeyeceği hükümet yoktur'' sözünü? İşte tam da böyle bir dönemdeyiz" diyebilirsiniz...
Demirel''in o sözünü bilirim de, aynı Demirel''in kendisini ziyaret eden Atatürkçü Düşünce Derneği mensuplarına; ''Türkiye''de hiçbir vaad, hiçbir parti, din, iman, Kuran''la yarışamaz'' demesini de bilirim!
Öyleyse bırakın Yavaş aday olsun!
Olsun ki; biz, ''Nasıl olsa yine kazanamayacağız'' inancına kapılacak bir grup CHP seçmenini sandığa gitmeye ikna etmek yerine, Cumhur İttifakı Mansur Yavaş''ın ''din düşmanı, PKK-HDP ile iş tutan'' biri olduğuna seçmenleri ikna etmeye çalışsın!
Böyle bir iknayı, kemik seçmenlerinde bile başaramayacaklarını hepimiz biliyoruz...
Öyleyse bırakın Yavaş aday olsun ve Cumhur İttifakı''nın evlere şenlik ithamlarıyla durduğu yerde oyunu artırsın...
Bırakın Yavaş aday olsun, Cumhur İttifakı çaresiz kalsın!
Bırakın Yavaş aday olup kazansın ki; tarih sizi fetret dönemini bitirip, demokrasiyi yeniden getiren lider, cumhuriyeti kurtaran CHP''nin Genel Başkanı olarak yazsın...
Dünyanın en köklü siyasi partisinin tarihine; İsmet Paşa ve Bülent Ecevit gibi bir efsane olarak geçin!
Bizlerin muhtaç olduğu kudret ve sizin CHP, hatta Türk siyasi tarihine bir efsane olarak geçmeniz için muhtaç olduğunuz kudret, yapacağınız jestte mevcuttur!
Unutmayın! Dr. Devlet Bahçeli''nin dediği gibi, "Jest ile rest arasında bir harf vardır."
Yapmayacağınız bir jest, seçimde reste dönebilir...
