Prof. Dr. Kara, bunun gerçekleşmesi için üç önemli şartı açıkladı: Döviz rezervlerinin artması, KKM'nin (Kur Korumalı Mevduat) eritilmesi ve enflasyonun yüzde 20'nin altına inmesi gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Kara, bunun gerçekleşmesi için üç önemli şartı açıkladı: Döviz rezervlerinin artması, KKM'nin (Kur Korumalı Mevduat) eritilmesi ve enflasyonun yüzde 20'nin altına inmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), geçen hafta itibarıyla 284,9 baz puan ile 2 Ocak’tan bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Akademisyen olan Prof. Dr. Hakan Kara, Twitter hesabından Türkiye'nin CDS'inin ne kadar düşebileceğine ilişkin bir değerlendirme yaptı.
Eski Merkez Bankası Başekonomisti olan Prof. Dr. Kara, döviz rezervlerinin artması, kur korumalı mevduatın (KKM) eritilmesi ve enflasyonun yüzde 20'nin altına inmesi durumunda Türkiye'nin kredi risk priminin 160 seviyelerine kadar düşebileceğini dile getirdi.
Prof. Dr. Kara, CDS'in 280 seviyesinden 160 seviyelerine düşmesinin "Zor ama imkansız değil" olduğunu belirtti.
Türkiye'nin risk primi, 2022 yılında 885 seviyesine yükselmiş ve 2003 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
CDS NEDİR?
CDS (Credit Default Swap), Türkçede kredi risk primi veya kredi temerrüt takası olarak bilinen bir finansal enstrümandır ve aslında bir tür sigorta işlemi olarak tanımlanabilir.
CDS, bir ülkenin hazine bonosu veya bir şirketin tahvili gibi bir borçlanma aracına yatırım yapan kişilerin, o borcun geri ödenmeme riskine karşı aldığı bir sigorta poliçesidir. Bu poliçe, borcun temerrüde düşmesi durumunda yatırımcıya belirli bir miktar ödeme yapmayı taahhüt eder. CDS genellikle over-the-counter (OTC) olarak bilinen, herhangi bir borsa düzenlemesine tabi olmayan tezgahüstü piyasalarda işlem görür. Bu işlemler, iki taraf arasında özel olarak düzenlenir ve standart hükümlere tabi değildir.
CDS PRİMİ NASIL HESAPLANIYOR?
CDS'ler genellikle büyük uluslararası yatırım bankaları tarafından sunulur ve bir ülkenin dış borçlanmasına karşı bir tür sigorta işlevi görür. Bu bankalar, söz konusu ülkenin borcunu ödeyememesi durumunda ödemeyi üstlenirler. Ancak bu bankaların riski değerlendirirken dikkate aldığı faktörler çoktur.
Risk primi belirlenirken uluslararası derecelendirme kuruluşlarının notları önemli bir rol oynar. Ancak bunun yanı sıra ekonomik koşullar, politik istikrar, borç durumu gibi birçok faktör de dikkate alınır.
Genel olarak, ekonomik olarak güçlü ve borçlarını geri ödeyebileceği düşünülen ülkelerin risk primi düşük olurken, geri ödeme konusunda belirsizlik yaşayabilecek ülkelerin risk primi daha yüksek olur. Bu nedenle, yatırımcılar için risk primi, bir ülkenin mali sağlığının bir göstergesi olarak kabul edilir.
Not: Haberde yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesine yer verilmemiştir.
