Gazeteci Erdal Sağlam, seçim sonrası hızlı döviz girişinin potansiyel sıkıntılara yol açabileceğini ifade etti. Bazı bankacıların ise dolarda hızlı bir düşüş beklentisi içinde olduklarını aktardı.
Gazeteci Erdal Sağlam, seçim sonrası hızlı döviz girişinin potansiyel sıkıntılara yol açabileceğini ifade etti. Bazı bankacıların ise dolarda hızlı bir düşüş beklentisi içinde olduklarını aktardı.
Sağlam, "Merkez Bankası dün, bankaları yüzde 50'nin altında faizle fonladı. Bunun nedeni, sisteme büyük miktarda döviz girişi oldu. Banka, aşırı döviz girişi nedeniyle Türk Lirası'nın kontrolünde zorlanıyor. Bazı bankacılara göre, dolar kuru hızla düşebilir" şeklinde yazdı.
Son dönemde artan döviz girişi, Merkez Bankası'nın likidite yönetiminde zorluk yaşamasına neden oluyor. Bu durum, fonlama faizlerinde ani değişikliklere ve Türk Lirası'nda değerlenme riskine yol açıyor.
Geçtiğimiz günlerde, Merkez Bankası bankalara yüzde 50'nin altında faizle fonlama sağladı. Seçim sonrası artan döviz girişinin, likidite yönetiminde sıkıntılar oluşturduğu gözlemleniyor. Hızlı bir şekilde gerçekleşen fazla döviz girişi, sıkı para politikasının gevşemesine yol açarak, Türk Lirası'nın kontrolünü zorlaştırıyor.
Erdal Sağlam'ın 10 Haber'e verdiği bilgiye göre, ekonomistler, mevcut durumda Merkez Bankası'nın sabit kur politikasını sürdürmekte zorlanabileceğini ifade ediyorlar. Fazla dövizin yönetilmesindeki zorluklar, kur istikrarını tehdit edebilir ve Türk Lirası'nın hızla değerlenmesine neden olabilir.E
ğer Merkez Bankası döviz alımlarını durdurmak zorunda kalırsa, kurlarda bir düşüş beklentisi ortaya çıkacak ve ardından sert dalgalanmalar yaşanabileceği öngörülüyor.
Merkez Bankası'nın fonlama faizini yüzde 50’nin altına indirmesi, kalıcı bir adım mı yoksa geçici bir likidite hareketi mi olduğu konusunda belirsizlikler bulunuyor. Eğer fonlama faizindeki düşüş devam ederse, bankalar hızla mevduat faizlerini düşürebilir ve Türk Lirası'na dönüş süreci olumsuz etkilenebilir.
LİKİDİTE YÖNETİMİNDE YENİ ADIMLAR GEREKEBİLİR
Merkez Bankası, fazla döviz girişiyle başa çıkmak için piyasadan daha fazla para çekebilir. Bu kapsamda likidite bonoları veya Hazine'nin borçlanmasının artırılması gibi önlemler düşünülebilir.
Ancak bu adımların yetersiz kalabileceği ve ekonomide daha radikal tedbirlerin alınması gerekebileceği düşünülüyor.
Sonuç olarak, ekonomi yönetiminin para politikası araçlarının tek başına yeterli olmadığını anlaması ve daha etkili mali önlemler alması gerekiyor. Aksi takdirde, kur istikrarının kaybolması ve enflasyonun yeniden yükselmesi kaçınılmaz olabilir.
Not: Haberde yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.