Fed'in faiz indirim zamanlaması hakkındaki belirsizlik devam ederken, dün Fed Başkanı Jerome Powell'ın potansiyel faiz indirimlerine ilişkin yaptığı açıklamalar dolara olan talebi azalttı.
Fed'in faiz indirim zamanlaması hakkındaki belirsizlik devam ederken, dün Fed Başkanı Jerome Powell'ın potansiyel faiz indirimlerine ilişkin yaptığı açıklamalar dolara olan talebi azalttı.
Powell, enflasyonun sürdürülebilir şekilde yüzde 2'ye doğru düşeceğine dair güven artana kadar politika faizini düşürmeyi öngörmediklerini belirtti. "Ekonominin gücü ve enflasyondaki ilerleme göz önüne alındığında, politika kararlarını etkileyebilecek verilerin gelmesine izin verecek zamanımız var" dedi.
Powell'ın açıklamalarının ardından dolar endeksi üçüncü işlem gününde de düşüş eğilimini sürdürdü ve önceki kapanışın yüzde 0,1 altında seyrederek 104,1 seviyesinde bulunuyor.
Dolar kurundaki düşüşle ilgili olarak Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "Cumhurbaşkanı'nın Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı'na referansla kemer sıkma politikalarının devam edeceği açıklamaları büyük oyuncular tarafından onaylanmış olabilir" yorumunu yaptı.
Kozanoğlu ayrıca, "Türkiye'de faizlerin yüksek olması önümüzdeki dönemde para girişlerini artırabilir. Seçim öncesi döviz alımları yapan küçük yatırımcılar, beklenen sıçramanın gerçekleşmemesi durumunda bayram öncesi satışlara yönelebilirler" şeklinde konuştu.
"EKONOMİDE DURGUNLUK SİNYALİ"
Seçim sonrası ekonomik tabloyu değerlendiren Kozanoğlu, şunları belirtti:
"Mart ayı enflasyonunun beklenenden yüksek gelmesi ve üç aylık enflasyonun yüzde 15'e ulaşması, ekonomik durumu zorlaştırdı. Bu nedenle beklenen sıkılaştırma önlemleri biraz ertelenebilir ancak ilerleyen aylarda uygulanması muhtemel. Zaten ticari ve bireysel kredilerdeki aylık artış hızının yüzde 2'ye çekilmesi, zorunlu karşılıklara blokaj getirilmesi ve nakit çekim aylık faizinin yüzde 5'e yükseltilmesi ekonomiyi soğutmak için yeterliydi.
22 Mart haftasında ihtiyaç kredisi faizinin yüzde 82'ye, ticari kredi faizinin ise yüzde 63'e çıkması ekonomide ani bir durgunluk işareti olarak değerlendirilebilir."
"DÖVİZ KURUNUN SABİTLENMESİ TEHLİKELİ"
Döviz kurlarının sabitlenmesinin birdenbire duraklamaya yol açabileceğini dile getiren Kozanoğlu, bu durumun başlıca işsizlik oranının sonbahara doğru yüzde 14-15'e, işsizlik oranının ise yüzde 35'e tırmanma ihtimalini güçlendireceğini açıkladı.
"EKONOMİ YÖNETİMİNİN ÖNÜNDE İKİ ZORLU KARAR VAR"
Kozanoğlu, kemer sıkma politikasında ısrar eden ekonomi yönetiminin karşılaşacağı iki zor karar hakkında şunları söyledi:
"Birincisi, sermaye kesimine yönelik. Sıkı para politikası KOBİ'leri de olumsuz etkileyecektir. Krediye erişimdeki zorluklar ve ekonominin soğuması, ciroların azalmasına ve derin sorunlara yol açacaktır. Bununla birlikte, piyasada 'doğru yoldayız, istikrar programını taviz vermeden uygulayalım' düşüncesi devam edecek.”
İkinci zor kararın ise geniş emekçi kesime ilişkin olduğunu belirten Kozanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Temmuz ayında emeklilere ve kamu çalışanlarına yönelik maaş düzenlemeleri, tepkileri geçici olarak azaltabilir. Ancak asıl önemli konu asgari ücret. Özel sektörde, özellikle perakende, gıda, inşaat, mobilya, tekstil gibi sektörlerde çalışanların yüzde 70-80'i asgari ücretle geçimini sağlıyor. Temmuz ayında yeterli bir asgari ücret zammı yapılmazsa, toplumsal tepkiler şiddetlenebilir. Ancak böyle bir düzenleme, istikrar programını zayıflatabilir."
