Uluslararası piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın olası faiz indirimlerini fiyatlarken son aylarda gelen ekonomik veriler yatırımcıları şaşırttı.
Uluslararası piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın olası faiz indirimlerini fiyatlarken son aylarda gelen ekonomik veriler yatırımcıları şaşırttı.
ABD ekonomisinin güçlü kalması ve beklenen yavaşlamanın yaşanmaması, mevcut 5.25-5.50 aralığındaki faizlerin bir süre daha sabit kalabileceğini gösteriyor. Pek çok ekonomist yılın ilk aylarında 6 faiz indirimi beklerken, şimdi 2023'ün faiz indirimleri olmadan kapanabileceği öngörülüyor.
TÜM BEKLENTİLER TERS KÖŞE OLDU
Uluslararası piyasalarda bir süre daha güçlü bir dolar endeksi beklentisi hakimken, olası faiz indirimlerinin ertelenmesi altın fiyatlarında belirgin bir etki yaratacak.
Son haftalarda Orta Doğu'da yaşanan kriz ons altını yükseltti ancak ekonomistlere göre bu yükseliş sürdürülebilir değil. İran ve İsrail arasındaki gerginlik yatıştıkça, altın fiyatları da düşmeye başlayacak.
Yılın geri kalanı için altın yatırımcıları Fed'in faiz kararlarını yakından takip edecek, ancak bu yıl beklenen faiz artışının gerçekleşmesi giderek zorlaşıyor.
Covid-19 salgını sonrası dünya genelinde rekor seviyelere çıkan enflasyonla mücadele kapsamında birçok merkez bankası faizleri yüksek seviyelere çıkardı ve bu adımlar enflasyonu yavaşlatmayı başardı. Şimdi ise merkez bankalarının faiz indirimlerine ne zaman başlayacağı konusu piyasaların yönünü etkiliyor.
Fed'in gelişmiş ülke merkez bankalarından daha geç faiz indirimine başlayacağına dair beklentiler giderek artarken, para piyasaları Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ilk faiz indirimine yüzde 86 oranında haziranda, İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) ise yüzde 84 oranında ağustosta faiz indirimine gitmesini bekliyor.
FAİZLER REKOR SEVİYELERDE KALMAYA DEVAM EDECEK
Fed, enflasyonla mücadele kapsamında Temmuz 2023'ten beri politika faizini son 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutuyor. Ancak son dönemde ABD'de açıklanan veriler ekonomik aktivitenin güçlü olduğunu gösteriyor. Bu durum para piyasalarındaki fiyatlamalara da yansırken, Fed'in faiz indirimine gitme olasılığı giderek daha düşük görünüyor.
Geçen hafta ABD'de açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) martta yıllık yüzde 3,5 artışla beklentileri aştı ve bu veri üst üste dördüncü kez tahminleri geçti. Martta açıklanan istihdam raporuna göre de ABD'de tarım dışı istihdam 303 bin kişi artarak beklentileri aştı ve işsizlik oranı yüzde 3,9'dan yüzde 3,8'e düşerek iş gücü piyasasının sıkı kaldığını gösterdi.
FED'İN İLK FAİZ BEKLENTİSİ EYLÜL'E ERTELENDİ
Yılın başında Fed'in mart ayında faiz indirimine gitme olasılığı yüzde 85 olarak değerlendirilirken, güçlü gelen makroekonomik veriler sonrasında bu ihtimal yüzde 71 ile eylül ayına ertelendi.
Dolar endeksi bu gelişmelerle Kasım 2023'ten beri en yüksek seviyesine ulaşarak 106,4'e çıkarken, tahvil piyasalarında ise satıcılı bir trend gözlemlendi. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyeye çıkarak yüzde 4,67'ye yükseldi ve şu anda yüzde 4,65 seviyesinde seyrediyor.
Analistler, ekonominin güçlü duruşunu destekleyen verilerin Fed yetkililerinin şahin tonlu açıklamalarıyla birleştiğini belirtiyor. Para piyasalarında bu yıl toplamda 50 baz puanlık faiz indirimi beklenirken, Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari'nin enflasyonla ilgili daha fazla ilerleme kaydedilmediği sürece bu yıl faiz indirimlerinin olmayabileceğine dair uyarısı yatırımcıların temkinli olmasına neden oluyor. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin ise faiz oranlarını biraz daha kısıtlayıcı tutmanın enflasyonu hedefe döndürebileceği konusunda iyimser olduğunu ve faiz indirimleri için acele edilmemesinin "akıllıca" olduğunu belirtti.
Bugün Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağında olacak. Powell'ın konuşmasında bankanın gelecek politikalarına ilişkin vereceği sinyallerin varlık fiyatlarında oynaklığa yol açması bekleniyor.
