MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümete yakınlığıyla bilinen Rasim Ozan Kütahyalı'yı 3 Mayıs Türkçüler Günü'nde telefonla arayarak canlı yayındaki sözlerinden ötürü kutladı. Kütahyalı, görüşmeyi Twitter hesabından paylaştı.

Devlet Bahçeli ile yaptığı telefon görüşmesinin detaylarını sosyal medya hesabından yayınlayan Kütahyalı, "Devlet Bey'in babacan üslubu ve beni ekranlarda görmeyi özlediğini söylemesi beni çok duygulandırdı. Çok mutlu oldum. Sağ olsun, var olsun." dedi.

Yaşanan bu telefon görüşmesinin ardından, Beyaz TV'de katıldığı bir programda kullandığı çirkin benzetmeyle Boşnaklara hakaret eden Rasim Ozan Kütahyalı'ya çok sert tepki gösteren ve Kütahyalı hakkında suç duyurusunda bulunan MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı geldi. Sancaklı, o gün bugündür sessiz.

Bu sessizliği bir tavrın habercisi mi yoksa olayı sindirmeye mi çalışıyor, göreceğiz. Ancak yakın çevresinden aktarılana göre, "Böyle bir durumu kabul edemem" dediği öne sürülüyor. Her iki sonuç da sürpriz olmayacak. Değerlendirilmesi gereken asıl hadise ise, Devlet Bahçeli'nin Rasim Ozan Kütahyalı'nın ekranlara dönmesinin neden istediği, onu ekranlarda görmeyi neden özlediğidir.

Aslında şaşırmak lazım... Öyle ya, Bahçeli'nin MHP'si, AKP'nin limanına demir attığından beri, Yeni Türkiye'nin Yeni MHP'sini izliyoruz zaten. Ortada, milletin yarısını "zillet" şeklinde itham ederek, düşmanlaştırarak "milliyetçilik" yapan bir MHP ve genel başkanı var. Bu MHP'ye göre başta Millet İttifakı olmak üzere iktidarın ve Cumhur İttifakı'nın karşısındaki herkes, bir dış mihrak muhibbi! Türkiye'ye karşı PKK ve FETÖ ile beraber, yedi değil adeta yetmiş yedi düvelin iş birlikçisi...

Böyle bir siyaset diline sahip MHP'nin genel başkanı, Rasim Ozan Kütahyalı'yı ekranlarda görmeyi özlüyor. Niye? Kütahyalı çıksın, yine ekranlarda FETÖ güzellemeleri yapsın diye mi? Dün Zekeriya Öz'ün heykelinin dikilmesini isteyen Kütahyalı'dan şimdilerde yine birilerinin heykelinin dikileceğini söylemesi mi isteniyor acaba? Dün FETÖ'nün bugün AKP'nin korumasında önüne gelene küfür ve hakaret eden Rasim Ozan Kütahyalı, yine aynısını yapsın diye mi? Yoksa çözüm süreci benzeri bir süreç geliyor da, Rasim Ozan Kütahyalı'nın güzellemelerine mi ihtiyaç var?

Ne diyelim; milliyetçilik iddiasındaki bir partiyi, Melih Gökçek'in adaylığından 'şeref' duyacak, Rasim Ozan Kütahyalı'nın fikirlerinden(!) medet umacak bir noktaya getirmek de bir başarıdır.