2023-2023 Euroleague sezonu muhteşem bir Final Four haftası ile kapandı. Türk temsilcilerimizden Anadolu Efes'in normal sezonda, Fenerbahçe Beko'nun ise son 8'de elendiği turnuvanın Final Four haftası Litvanya'nın Kaunas kentinde düzenlendi. Kaunas kenti aynı zamanda Litvanya'nın Euroleague temsilcilerinden Zalgris'e de ev sahipliği yapıyor. Zalgris, kendi sahasında düzenlenecek olan F4'e, son 8'de Barcelona'ya 3-0 elenerek katılma şansını yitirmişti.
Final Four haftasındaki müsabakalara hızlıca değinmek gerekirse yarı final eşleşmelerini ilki Monaco ve Olympiakos arasında oynandı. İlk yarıyı 29-41 ile geride kapatan Oly, mükemmel bir üçüncü çeyrek oynayarak neden bu seviyelerin takımı olduğunu ve ligi lider bitirdiğini de gösterdi.
Olympiakos üçüncü çeyrekte potasında yalnızca ve yalnızca 2 sayı görürken rakip potaya ise tam 27 sayı bıraktı. İlk yarı final müsabakasının da kaderi burada çizilmiş oldu. Son çeyrek skor anlamında dengeli oyunla birlikte Olympiakos, Monaco'yu 76-62 ile devirerek ilk finalist oldu.
Yarı finalin diğer ayağında ise El Clasico vardı. Barcelona ve Real Madrid bir kez daha kozlarını paylaşacaktı. Barcelona ilk yarıda daha etkili oynayan takım olarak devreyi 6 sayı önde tamamlarken ikinci yarıda sahada başka bir Real Madrid vardı. 3. ve 4. çeyreklerde Barcelona'ya 9'ar sayı fark atan Real Madrid, maçtan 78-66 önde ayrılarak adını finale yazdıran son takım oldu.
Barcelona ve koç Sarunas Jasikevicius bir kez daha Euroleague F4 macerasından hüsranla ayrıldı. Koç, son 3 yılda bir kez ikinci bir kez üçüncü ve bir kez de dördüncü olabilirken, kendi kurduğu ve oldukça pahalı olan bu kadro planlamasına rağmen şampiyonluk yaşayamamış olması Barcelona'daki ömrünü tamamlamış olabileceği yorumlarını da peşinde getirdi.
3.'lük müsabakasında ise Monaco ve Barcelona karşı karşıya geldi. Moralsiz olan Barcelona, Monaco karşısında da pek bir varlık gösteremeyerek 66-78 mağlup oldu. Monaco bu sonuçla birlikte kulüp kariyerindeki ilk F4 macerasından 3.'lük ile ayrılmış oldu ve bir tebriği şüphesiz hak ediyorlar.
Final maçı ise birçok basketbol sever ve yorumcu tarafından Olympiakos'un favori olarak gösterildiği bir müsabakaydı.
Maçın başlangıcı da öyle oldu. Olympiakos maça etkili başlayan taraf olurken ilk çeyrekte fark bir ara Oly lehine 12 sayıya kadar çıktı. Sonrasında Real'in maçı dengelemesiyle birlikte ilk yarı da 45-45 beraberlikle bitti. Üçüncü çeyrek de yine dengeli ve skor olarak maçın en düşük sayılı çeyreği oldu. Oly bu çeyreği 4 sayıyla önde kapattı ve final çeyreğine geldik.
Maçın şüphesiz kırılma anı son dakikalar oldu. Olympiakos 6 sayıyla öne geçmesine rağmen skor üstünlüğünü tutamadı ve son dakikada Sergio Lull maçtaki tek basketini atarak takımını öne geçirdi. Olympiakos aldığı mola sonrası topu Kostas Sloukas'a teslim etti ancak Yunan guard'ın şutu başarılı olmayınca Real Madrid, tarihindeki 11. Euroleague şampiyonluğunu, sezonun en etkili ve iddialı takımı karşısında kazanmış oldu.
Dönüp baktığımızda 2-0'dan gelen Partizan serisi. Geriden gelinerek kazanılan bir Barcelona yarı finali ve yine geriden gelip kazanılan bir Olympiakos finali. Üstelik takımın eski kurtlarının bu şampiyonluğa kattığı pay inanılmazdı.
Koç Chus Mateo'nun maç sonu Tavares'le birlikte çıktığı röportajda Tavares'in sözleri sonrası gözyaşlarını tutamaması da sezon boyunca yaşadıkları baskının ve stresin dışa yansıması oldu.
Bir sporsever olarak İspanyolların oyunu oynarken çirkinleştirmekten kaçınmamasından dolayı özellikle Real Madrid'den hazzettiğimi söyleyemem ancak bu kez büyük bir saygı hak ettiler. Tebrikler Real Madrid.
