Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 9 Mayıs''ta Avrupa Kıtası''nın siyasi haritasının yeniden çizilmesine dair bir teklifte bulunmuş ve hem AB üyelerini hem de üye olmayanları kapsayacak yeni bir "Avrupa Siyasi Topluluğu"nun kurulmasından bahsetmişti.

1950 yılındaki plandan, eski Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand''ın 1989 yılında reddedilen "Rusya''nın da dahil edildiği" Avrupa Topluluğu fikrine kadar atıfta bulunan Macron, Avrupa''yı siyasi bir bakış açısıyla ve Avrupa Birliği''nin kapsamından daha geniş bir şekilde yapılandırmadan bahsediyor.

Macron''a göre tek çare Avrupa Birliği üyeliği değil. Kurulan Siyasi Topluluk ile birlikte üye olmayan aday ya da yakın ilişki kurulmak istenen ülkeler de coğrafi olarak Avrupa Topluluğu içerisinde olmalı.

Günde 150 tweet atıp biri tutunca "ben demiştim" diyen hesaplar var ya, Macron biraz öyle.

Başkanlığı boyunca o kadar farklı ve tutarsız teklifle geldi ki en mantıklı önerisi -Avrupa için- buydu.

Bunu önerdi ama 5 yıl önce tam tersi bir teklifle gelmişti. Yine de Avrupa açısından çok önemli bir adım bence.

Neyse, bol kahkahalı bir zirve diye belirtme sebebine geleyim.

Avrupa Konseyi, yeni topluluğu diyalog ve iş birliği olarak tanımlıyor. Özellikle AB üyesi olmayan ülke liderlerinin de beklentisi bu yönde bence. Her şeyin farkındalar.

Önceki AB süreçlerinin aksine daha gerçekçi.

Bildiğiniz gibi amaç Gürcistan, Bosna ve Türkiye gibi ülkeleri AB''ye almamak ancak kaçırmayıp kendilerine de yakın tutmak.

Türkiye için öneminden bahsedersek de topluluk süreçleri aksamazsa illa ki ekonomik ve diplomatik açıdan fayda sağlayacaktır ama politik dayatmalardan uzak bir şekilde sadece "sobaya yakın olan ısınır" mantığıyla topluluğu yorumlamakta fayda var.