Bilgi Toplumunun Özellikleri

Geçtiğimiz hafta yazımızda ‘bilgi toplumu’nun ne olduğunu ve nasıl ortaya çıktığına değinmiştik. Bu yazımızda ise ‘bilgi toplumu’ özelliklerini ele alacağız.

Bilgi toplumunu karakterize eden özellikler bilgi toplumu model ve teorileri çerçevesinde genel olarak şu biçimde özetlenebilir;

Bilgi toplumunda “beyaz yakalı” iş görenlerin sayısı “mavi yakalı” iş görenlere oranla daha fazladır, dolayısıyla bilgi toplumunda hizmetler sektöründe çalışanların oranı, tarım ve sanayi sektörlerindeki istihdama göre çok fazladır.

Bilgi birikimi, özellikle gelişme ve kalkınmanın temelinde bulunan teknolojik bilgi, teorik bilginin kodlanması ile daha da artarak gelişmektedir.

Bilgi toplumunda, teknolojik keşif ve teknoloji hâkimiyeti geleceği belirler.

Tarım toplumunda ana kaynak toprak, sanayi toplumunda makine, bilgi toplumunda ise bilgidir. Dolayısıyla, tarım toplumunda güç kaynakları toprak sahiplerinde ve askerlerde, sanayi toplumlarında dolaylı da olsa iş adamlarında, bilgi toplumunda ise üniversite ve araştırma kurumlarındadır.

Bilgi toplumunun ortaya çıkışında, bilimsel bilginin üretilme ve iletilmesinde, bilgisayar ve iletişim tekniklerinin fonksiyonu önemlidir.

Bilgi toplumu, bugünkü sanayi toplumundan bütünüyle farklı yeni bir toplum biçimidir. Zira, sanayi toplumunda temel itici güç maddi değerlerin üretilmesi olduğu halde, enformasyon toplumunda temel itici güç, enformatik değerlerin üretilmesidir. Bundan önceki teknik yenilikler, öncelikle maddi üretim gücünü artırmaya yönelikti. Geleceğin enformasyon toplumu ise, yepyeni bir çerçevede inşa edilecektir. Bu çerçeve, bilgisayar-iletişim teknolojisi tarafından çizilmektedir.

Enformasyon toplumunun gelişme dinamiğini bilgisayar teknolojisi yönlendirecektir. Bilgisayar teknolojisi, insanın zihinsel emeğinin çerçevesini genişletecektir. Bilgi toplumunda bilgisayarlar, enformatik üretim gücünü olağanüstü artırarak; enformasyonun kitle halinde üretilmesine, işlenmesine, dağıtılmasına, saklanmasına ve tüketilmesine imkân veren enformasyon devrimine yol açmaktadır.

Sanayi toplumunda merkezi bir iktidarın etrafında, sosyal sınıfların hiyerarşik oluşturdukları ilişkiler ağı vardır. Ancak bilgi toplumunda ise, iktidar çok merkezli bir nitelikte ve sosyal örgütlenme hiyerarşik değil; yaygın ve yatay ilişkilerle birbirini tamamlayan sosyal kümeler esasına dayanacaktır.

Sanayi toplumlarının karşılaştığı temel problemlerde nitelik değiştirecektir. Genel olarak sanayi toplumlarının karşılaştıkları üç büyük problem, iktisadi durgunluğun yol açtığı işsizlik; uluslararası sorunların yol açtığı savaşlar ve her türden diktatörlükler olarak sayılır. Bilgi toplumlarını bekleyen tehlikeler ise, çok hızlı seyreden toplumsal dönüşümlere ayak uyduramamaktan kaynaklanan gelecek korkusu; bireysel ve örgütlü terörün yaygınlaşması; özel hayatın mahremiyetine tecavüzlerin artması ve özellikle bireylerin mahremiyetine devletin sınırsız müdahalesine imkân veren teknolojilerin yaygınlaşması gibi tehlikelerdir.

Sanayi toplumlarının ileri safhasını, özellikle dayanıklı tüketim maddelerinin kitlesel tüketimi yani “Yüksek Kitle Tüketimi Toplumu” oluştururken; bilgi toplumunun en ileri safhasını ise, bilgisayarlaşma sayesinde herkesin bilgi üretimine katkıda bulunabilmesiyle ortaya çıkacak olan “Yüksek Kitlesel Bilgi Üretimi Toplumu” safhası olacaktır.

Bilgi Toplumu’nun Sanayi Toplumu’na göre en karakteristik değişikliklerinden bir tanesi endüstriyel yapı üzerinde gerçekleşmiştir. Endüstri Toplumu’nda imalat sanayisine bağlı endüstriyel gelişmeler yaşanırken, Bilgi Toplumu’nda Bilgi Endüstri’si dönemi şekillendirmiş ve şekillendirmektedir. Benzer bir değişim üretim üzerinde de görülmektedir. Sanayi Toplumu’nda maddi üretim ön plandayken Bilgi Toplumu’nda bilgi üretimi ön plandadır.

Yazarın Diğer Yazıları