Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Atatürk şapka inkılabı için neden Kastamonu'yu seçti

Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk''ün Kastamonu''ya gelişleri ve Şapka ve Kıyafet İnkılabının 97. yılındayız...

Atatürk Şapka İnkılabı için neden Kastamonu''yu seçmişti?

Mustafa Kemal''e yakınları ve hatta şehrin bazı temsilcileri Kastamonu''nun fazla mutaassıp bir çevre olduğunu, şapka devriminin buradan başlanmasının ihtiyatsız bir hareket olacağını söylüyorlardı.

Fakat o biliyordu ki; Kurtuluş Savaşı''nın başlangıcında Mustafa Kemal ve arkadaşlarının idamına dair Şeyhülislam Dürrizade''nin fetvasına mukabil, Anadolu müftü ve din adamlarının buna karşı çıkan fetvalarındaki imzaların çoğu Kastamonulu din adamlarına aitti.

O biliyordu ki; Kurtuluş Savaşı''nda pek çok iç ayaklanmalar olduğu halde Kastamonu''da böyle bir hareket görülmediği gibi bilakis bu ayaklanmaların bir kısmı Kastamonu askerleriyle bastırılmıştır.

O biliyordu ki; Kastamonu işgal görmediği halde, bütün gücüyle millî gayeye hizmet etmiş, işgal gören illerimizin yardımına koşmuştu. Bu yüzden İstiklal Madalyası''na hakkıyla layık görülmüş ikinci ilimizdi.

O biliyordu ki; asker ocağındaki silah arkadaşları arasında; itaatkar, verilen emri harfiyen uygulayan, asla geri dönmeyen, düğüne gider gibi savaşa giden, kurşunlara karşı koyan, sadece ve sadece alnından vurulan askerlerin başında Kastamonu askeri geliyordu...

O biliyordu ki; Millî Mücadelenin tek ulaşım yolu İnebolu-Ankara arasında kadın ve çocuğuyla orduya çıplak ayak, yarım çarıkla, kağnıyla cephane yetiştirenler Kastamonululardı.

Tek yamalı yorganını, kağnısında taşıdığı cephane ise kundaktaki çocuğunun üzerine örtüp, kendisi elindeki üvendere ile Kışla önünde donan Şerife Bacı Kastamonulu idi.

Kendisine alınan gelinliği giymeyip, onu sattırarak bedeli ile yaralı gazilere sargı bezi aldıran Hatice Hanım Kastamonulu idi.

Muhittin Paşa''ya dilekçe vererek, bu kutsal görevde erkeklerle beraber çarpışmak istediğini arz eden Tosyalı Latife Hanım Kastamonulu idi.

O biliyordu ki; Millî Şair Mehmet Akif Kastamonu''daki Nasrullah Camisi''nde cemaate hitaben "Milletler topla, tüfekle, zırhla, ordularla, uçaklarla yıkılmaz. Milletler ancak aralarındaki ilişkiler çözülerek herkesi kendi başının derdine çıkar kavgasına düşerse yıkılır" diye haykırırken onun etrafında ağlayarak tek vücut olan halk Kastamonu halkı idi.

Millî mücadeleyi ilk benimseyen Anadolu gazetelerinden birisi olan Açıksöz, Kastamonu''da çıkıyordu. İstiklal Marşı''nı ilk yayımlayan günlük gazete Açıksöz idi.

O biliyordu ki; Fransızların Urfa, Antep, Maraş''ı işgali üzerine 10 Aralık 1919''da Kastamonu Kız Öğretmen Okulu bahçesinde toplanarak Kurtuluş Savaşı''nda Anadolu''daki ilk kadın mitingini yapan, mücevherlerini Kızılay''a bağışlayan kadınlar Kastamonululardı.

İşte Mustafa Kemal onun için tereddütsüz şapka inkılâbını Kastamonu''da yapmaya karar vermiştir. Bu karar aynı zamanda Kastamonululara bir vefa borcu, bir armağandı.

Atatürk Kastamonu''ya geldikten sonra bu seçiminde isabet ettiğini çok daha iyi anladı.

Nitekim İnebolu nutkunda, "Açık söylemek isterim, bunun adına şapka denir. Buna caiz değil diyenler cahillerdir. Onlara sorarım; Yunan serpuşu olan fesi giymek caiz olur da şapkayı giymek niçin caiz olmaz, korkmayınız bu gidiş zaruridir. Medeniyetin coşkun seli karşısında direniş beyhudedir" dediği zaman bütün Kastamonu büyük kurtarıcıyı bağrına basmış ve onunla kaynaşmıştı.

Hemen evlerde makineler işlemeye başlamış, gelinler, kızlar, analar gece sabaha kadar uyumayarak kaput bezinden şapkalar dikmişler ve İnebolu dönüşü Gazi''yi Kastamonu''da bir beyaz şapkalılar ordusu karşılamıştı.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları