Türkiye'de yıllardır süregelen enflasyon, yatırım alışkanlıklarını önemli ölçüde değiştirdi. Birikimlerini Türk lirası yerine daha güvenli limanlarda değerlendirmek isteyen yatırımcılar, tercihini altından yana kullanmaya devam ediyor.
Türkiye'de yıllardır süregelen enflasyon, yatırım alışkanlıklarını önemli ölçüde değiştirdi. Birikimlerini Türk lirası yerine daha güvenli limanlarda değerlendirmek isteyen yatırımcılar, tercihini altından yana kullanmaya devam ediyor.
Küresel risk faktörlerinin artmasıyla birlikte Türkiye'de altına olan talep de hızla yükseldi. Bireysel altın alımları rekor seviyelere ulaşırken, özel şirketlerin altın talepleri de 2023 yılında son 50 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Geçtiğimiz yıl Türkiye, yaklaşık 319 ton altın ithal etti. Bu miktar, son 50 yılın en yüksek seviyesi olarak kaydedildi.
YASAKLARIN ARDINDAN ALTIN İTHALATI ALTÜST OLDU
Yıl boyunca yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında, parasal sıkılaşma adımları çerçevesinde faiz oranlarını yüzde 8.5'ten yüzde 50'ye yükselten ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler, 2024 yılına ait altın ithalat verilerinde kendini gösterdi.
YURT DIŞINDAN ALINAN ALTIN SON YILLARIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE
Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası üzerinden gerçekleştirilen altın ithalatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre büyük bir düşüş yaşadı. Geçtiğimiz yılın ilk 6 ayında 183 ton 60 kilogram olan altın ithalatı, bu yılın aynı döneminde 66 ton 41 kilograma kadar geriledi.
Altın ithalatındaki yaklaşık üç kat düşüş, ekonomi yönetiminde memnuniyetle karşılanırken, kota ve ithalat kısıtlamalarının etkisi kuyumculuk ve mücevherat sektöründen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e yönelik tepkilere neden oldu.
Mehmet Şimşek, bu tepkilere yanıt olarak şu açıklamayı yaptı:
"Altına yönelik bir kota uygulaması getirdik. Tabii ki çıkar çevreleri memnun değil. Kusura bakmasınlar, bir metali ülkede olmayan döviz kaynaklarıyla ithal edeceksiniz ve sonra bir köşede atıl olarak duracak.
Bunun neresi ülkenin menfaatine? Vatandaşlarımızın tercihine saygılıyım, bu noktada hiçbir tereddüt yok. Ancak biz kaynaklarımızı ülkemizin menfaatine, yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata dönüştüreceğiz."
