AKP'nin seçim planı: HDP aday çıkarmayacak!
"Cumhur İttifakı'nın üçüncü partisi!" başlıklı yazımda, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın "Yarın bu ittifaka katılmak için başka şartlar oluşabilir" ifadesinin arka planını anlatmış ve şöyle demiştim; "Şurası şüphesiz ki; Cumhur İttifakı içerisinde elbette MHP, AKP'ye daha çok muhtaç. Ancak, AKP de artık iktidarda kalmak için bir ittifaka mecbur halde. AKP'nin mecburiyeti, mevcut sistemden olduğu kadar, oylarının gerilemesinden de kaynaklanıyor. Bu durum, MHP'nin bütün verimsizliğine rağmen Cumhur İttifakı'nı ayakta tutuyor. Ancak, MHP seçmeninden yeterli oranda katkının gelmemesi, ittifaka üçüncü bir partinin dâhil edilmesi düşüncesini AKP nezdinde kaçınılmaz hale getirdi..." O yazımda, AKP'nin Cumhur İttifakı'nın üçüncü partisi olarak HDP seçeneğini de gündemine aldığını belirtmiştim.
Kayyumlar üzerinden CHP'yi HDP ile ittifaka itme projesini gerçekleştiremeyen ve artık yüzde 50 bandının çok uzağında olan AKP'de kaybedilen oylardan umut büyük oranda kesildi. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi için doğudaki oylara göz dikildi. Bunun için de HDP ile doğrudan ya da dolaylı iş birliğinin şart olduğu görüşü ortaya çıktı. İktidar partisi, bu radikal hamleyi gerçekleştirebilmek için Kalın'ın işaret ettiği şartlar üzerinde çalışmaya başladı. Nasıl mı?
Tıpkı MHP ile ittifak zemininin oluşturulması gibi, şartlar olgunlaştırılmaya çalışılıyor. HDP için, Cumhur İttifakı'nda olmasa bile ittifaka dışarıdan destek verebilecek bir pozisyon düşünülüyor. Ancak bu pozisyonun da hassasiyet içermesi ve Millet İttifak'ına oy kazandırma ihtimaline karşı HDP'ye "eski" makyajı yapılacak...
HDP 2013 yılında kurulduğunda, AKP iktidarında dönemin en güçlü isimlerinden ve çözüm sürecinin de mimarlarından olan Beşir Atalay, "MİT ve Öcalan'ın baş başa vererek kurduğu güzel proje" demişti. Atalay'ın bu ifadesi, HDP'nin "Türkiye partisi" söylemi ile yola çıkmasının da ne anlama geldiğini gösteriyordu. İktidar, zaten görüşmeleri hiç askıya almadığı terörist başı Öcalan'ın kapısını HDP'ye benzer bir makyaj için çalacak.
Önümüzdeki süreçte HDP'nin AKP'ye olan muhalefeti düşük yoğunluklu bir hal alır ve Selahattin Demirtaş serbest kalırsa, kimse şaşırmasın. İşin en ilginç yanı ise HDP'nin Cumhur İttifakı'na dışarıdan vereceği desteğin şekli.
Bölücü başı Öcalan'ın talimatıyla HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması sağlanacak. Böylelikle güneydoğuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fiilen adeta "tek aday" olması ve HDP oylarını alması hedefleniyor. Ancak bu plana iktidar çevrelerinde, HDP'yi AKP karşısında toplumsal muhalefetin etki alanını daraltan bir konumdan uzaklaştırabileceği düşüncesiyle mesafeli yaklaşanlar da var.
MHP mi? Balgat, tıpkı tekrarlanan İstanbul seçimi öncesi kamuoyuna aktarılan İmralı mektuplarında olduğu gibi, mevzuya "beka" meselesi olarak bakacak, hatta HDP desteğini normalleştirecek. MHP'nin normalleştirme görevini, 16 Nisan 2017'deki referandumda Barzani'nin verdiği evet desteğinde de görmüştük.
Peki, bölücü başı Öcalan ve HDP'den gelecek destek karşısında ne verilecek? Unutulmasın, çözüm süreciyle PKK terör örgütüne alan ve hâkimiyet kazandıran, PKK'ya altın dönemini yaşatan bir iktidardan bahsediyoruz. Şimdilerde Barış Pınarı ile yarılmaya çalışılan Suriye'nin kuzeyindeki terör koridoru PYD tarafından oluşturulurken onlara yardıma Barzani'nin peşmergelerini topraklarımız üzerinden gönderen de bu iktidar değil miydi? Türkiye'nin bekası, AKP'nin ilk seçimde iktidardan uzaklaştırılmasını gerektiriyor...