ABD - S. Arabistan krizi
OPEC ülkelerinin petrol üretimini kısma kararı aslında sebepleri salgın dönemine kadar uzanan bir kriz…
Her ne kadar ABD OPEC ülkelerinin günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı nedeniyle Suudi Arabistan''a siyasi içerikli suçlamalarda bulunsa da, hatta bu suçlamaları Rusya''ya yardım etmeye kadar vardırsa da, işin arka planı tamamen ekonomik.
Yani 1973 Petrol Krizi gibi, Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Birliği''nin (OAPEC) Yom Kippur Savaşında ABD''nin İsrail Ordusuna destek vermesine karşılık aldığı üretimi düşürme kararı ve yine aynı şekilde ilan ettiği petrol ambargosuna benzer bir durum söz konusu değil.
Salgın döneminde küresel ekonomideki durgunluk nedeniyle Katar dışında- hiçbir Arap petrol üreticisinin bilançolarını denkleyemedi.
Hatta Suudi Arabistan devlet memurlarına verdiği geçim yardımını bile askıya aldı.
Yani verimsiz ekonomileri besleyen petrol salgın döneminde petrol üreticisi Arap ülkelerini besleyemez hale geldi.
Bu da toparlanması uzun süre alacak ekonomik tahribatlarda bulundu.
Ancak buna rağmen OPEC ülkeleri, dünyanın en önemli petrol üreticilerinden Rusya''nın petrol ihracatının Ukrayna savaşı ve yaptırımlar sebebiyle düşmesiyle üretimi yeniden artırmıştı.
Şimdi ise küresel piyasalarda bir durgunluk yaşanacağını beklentisiyle ve salgın döneminin bir benzerini yaşayabiliriz korkusuyla da yeniden petrol üretimini azaltma kararı alındı.
Peki ABD neden bu karara öfke ile yaklaşıyor? ve bu neye yol açacak?
Beyaz Saray''ın petrol fiyatlarının yükselmesini 2 temel nedenden dolayı istemiyor.
Öncelikle ABD''de yükselen yıllık enflasyonundaki artışta enerji fiyatları önemli bir yer tutuyor.
Diğer yandan da, ABD''nin müttefikleri ile bile birlikte yaptırımlar uyguladığı enerji gelirleri Rusya''nın bütçesinde yaklaşık yüzde 30 paya sahip.
ABD ve müttefiklerinin Rusya''ya yaptırımların en önemli hedeflerinden birisi Rusya''nın enerji gelirlerini düşürmek, bu sayede savaşın finansmanını zorlaştırmak.
Dolayısıyla petrol fiyatlarını yükseltici adımlar Rusya''nın lehine atılmış adımlar olarak görülüyor.
Ukrayna savaşını Rusya''nın zorlanmadan finanse etmesi olarak görüyor.
Kaldı ki, şunu da unutmamak gerekir, Biden yönetimi dış politikada en öncelikli hedef olarak Çin''in yükselişini durdurmayı seçmişti. Bunun için de Rusya''yı Ukrayna''da meşgul ediyorlar.
Suudi Arabistan''ın Biden petrol talebini reddetmesi aslında bu hedefi de sekteye uğratacak cinsten.
Bu kriz ABD ile Arabistan arasındaki 70 yıllık sıkı müttefikliği bozar mı bilmiyorum.
Ancak şu olabilir; ABD''nin 40 yıldır takip ettiği, İran Körfezi''nden petrolün serbest akışını sürdürmek için askeri güç kullanmayı öngören ve Trump döneminde aşınan Carter Doktrini farklı bir şekilde devreye girebilir.
1973''teki petrol krizinin ardından Kral Faysal''ın yeğeni tarafından öldürülmesine benzer şekilde Suudi kraliyeti suikastlara uğrayabilir. Taht oyunları devreye girebilir.