Yüksek enflasyonun döviz talebini artırmasıyla birlikte Hazine'nin yükünü hafifletebilmek amacıyla ve dövizin cazibesini azaltmak için adımlar atan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz adımlarıyla TL mevduat faizlerini yüzde 52 seviyelerine yükseltti.
Bu oran son olarak Türkiye'de 2002 yılı itibarıyla görülürken, son yılların en yüksek seviyelerinde dolanan faiz milyonlarca yatırımcının ilgisini çekmiş durumda.
PARAYI BÖYLE KULLANMAK EVE BİR MAAŞ DAHA SOKUYOR
Hazine ve Maliye Bakanı Vedat Işıkhan'ın duyurduğu 2024 asgari ücretini, 400 bin lira biriktiren vatandaşlar bankalardaki mevduat faiziyle geride bırakıyorlar.
Birçok özel bankanın sunduğu yüzde 52'lik mevduat faizinden faydalanan bir müşteri, 400 bin lirasını 32 gün vadeye yatırdığında, vade sonunda net olarak 17 bin 276 lira kazanıyor.
Bu durum, yatırım konusunda kararsız olan tasarruf sahiplerini faize yönlendirirken, dolar cinsinden hesaplara yönelmek yerine TL mevduatlarının korunmasına katkıda bulunarak dolar kurundaki baskıyı azaltıyor.
UZUN SÜRE YÜKSEK FAİZLERİN KALMASI BEKLENİYOR
Ancak, yüksek enflasyonun ana paranın değer kaybına yol açabileceği endişesiyle faize mesafeli yaklaşan yatırımcılar da var.
Yüzde 52'lik yıllık faiz oranı, faiz gelirine dokunulmadığı takdirde bileşik olarak yüzde 65'e kadar çıkabiliyor. Ekonomistler, yeni yılın, birçok yatırım aracının TL mevduatına göre geri planda kalabileceğini öngörürken, geçmiş yıllarda yaşanan enflasyon benzeri bir durum, Türk lirasıyla birikim yapanları zor durumda bırakabilir.
Bu sebeple, yatırım tercihlerine karar vermeden önce dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, yüksek faizlerin Türkiye'de yaz aylarına kadar devam edebileceğini belirtiyor.
Merkez Bankası'nın Ocak ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısında 250 baz puanlık bir faiz artışı beklenirken, bu adımın gerçekleşmesiyle birlikte TCMB, 8 toplantıda art arda faiz artırımı yaparak politika faizlerini yüzde 45 seviyesine çekecek.
