Lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, 5 Haziran 2000'de Şişli'deki evinde boğazı kesilmiş halde bulundu. Ailesi Çağla’nın olay günü evde yalnız olduğunu söylerken, komşuları okul dönüşü eve geldiğinde kapıyı açıp ‘Aaa’ diye şaşırdığını belirtti.
CİNSEL SALDIRI İZİ YOK
Çağla’yı korkunç halde bulan kişi ise annesini telefonuyla bakması için tembihlediği komşusu oldu.
Olay yerinde kapıda zorlama yoktu, apartmanda sadece Çağla'nın ayak sesleri duyulmuştu, onu takip eden bir yabancı görülmemişti, hırsızlık ya da cinsel saldırı izine de rastlanmadı.
ANNE VE AĞABEYİN İFADELERİ ÇELİŞKİLİ
Korkunç cinayetin ardından tüm komşular ve Cinayetin ardından apartman sakinleri ve birçok kişi sorgulandı. Cinayet çözülemedi. Medyaya da taşınan cinayete ilişkin Çağla’nın anne ve ağabeyinin programlarda anlattıkları çelişkili bulundu. Avukat Ümit Altay, ailenin şüpheli beyanları üzerine dosya savcılığına bir dilekçe verdi.
BABAYI ELİNDE BIÇAKLA GÖRDÜ İDDİASI
Abisinin, olay günü evde olmadığını ve bunu HTS kayıtlarıyla belirlendiği ifade edilse de dosyada 17 yıl boyunca resmi ifadesinin olmaması tartışmalara neden oldu. 25 yıl sonra ortaya çıkan bir tanığın ifadesi, olaya yeni bir boyut kazandırdı. Tanık R. adlı bir kadın, olay günü baba N.'yi elinde bıçakla, bileklerine kadar kan içinde balkonda gördüğünü iddia etti.
25 YILDIR ÇÖZÜLEMEDİ
Çağla'nın sevgilisi olduğunu, ailesinin bu ilişkiyi onaylamadığı, bu nedenle aralarında ciddi sorunlar yaşandığı, hatta ayrılmaları için baskı yapıldığı da iddia edildi. 25 yıldır katil yada katillerin bulunamadığı dosya gizemini sürdürüyor.